7 Düvel

3

Tarihte ‘7 Düvel’den (7 Kıta-7 Devlet) kasıt; İngiltere, Fransa, Rusya (sonradan SSCB), Almanya, İtalya, Avusturya-Macaristan ve İspanya’dır. Bunlar zamanında yedi büyük devlet olarak görülmüştür. Bu devletlere gönderilen elçilere büyükelçi, diğerlerine gönderilenlere elçi denilirdi.

 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve sonrasında “Yedi Düvel” büyük güçler, bütün dünya, bütün devletler velhasılı tüm devletler anlamlarında kullanılmıştır.

Bu girizgahtan sonra, konumuzun özüne gelelim…
Artık şu hastalıklı ruh halinden sıyrılmanın vakti geldi, geçti bile.

Ülkemde olumsuz, yönetimden kaynaklı her ne varsa, “vatan hainleri ve dış güçler”; güzel bir adım, gelişme olunca “biz yaptık” davranışı, tavrı inanın artık bıkkınlık, usanç ve utanç vermeye başladı.
Döviz diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Tarım diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Hayvancılık diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Şarbon diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Sanayi diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Teknoloji diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Eğitim diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Bankacılık diyorsunuz, dış güçler deniyor.
Turizm diyorsunuz, dış güçler deniyor.

Dünya toplanmış ve “7 düvel” bizi ortadan kaldırmaya, bölmeye çalışıyor.
Bu zan inanın hastalıklı bir hâl…
Bu inanın obsesif ve depresif bir hâl…
Bu inanın hallüsinasyonlu bir hâl…

Kardeşim sen önce kendine bak. Kendi içinde birlik ve dirliği sağla. Ötekileştirmekten, aşağılamaktan, hakaretten; işini, aşını, eşini insanların elinden almaktan vazgeç…

Sonra dön ve sözüm ona “7 düvele” söylen…

Üretmek…
Üretmek…
Üretmek…

Tek çıkar yol…
Tek çıkış noktamız…

Boğaz’ın bir zamanlar “zerzevatı” ile ünlü Çengelköyü’nde hıyar ekecek bostan, bahçe kalmadı.

Standardı bilmem kaç cm olan “Çengelköy hıyarı” yetiştirmekten âciziz güzel kardeşim…

Artık silkinmeli ve kendimize gelmeliyiz…

Bu kavgacı tutumu bir yana bırakıp işimize odaklanır ve her alanda üretmeye başlar, üretim toplumu olursak, yargıya güveni tesis edersek, inanın her şey kendiliğinden normale dönecektir. İlave çaba harcamamıza gerek kalmayacaktır…

3 YORUMLAR

  1. Kesinlikle katılıyorum size Sn Dündar.Kurtulusu ekolojiyi ve tarımı önemsersek bulabiliriz.Şöyle ki bir sorun var;bazı illerimiz tütün ve pancar ekerek üretime katkı sunarlardı.Hangi akla hizmetle anlıyabilmiş degiliz,doğalından vazgeçip nişasta bazlı şekeri ithal etmek için, şekere kota koydular.Ayni durum tütün içinde geçerli yabancı menşeli sigaralar içilsin diye dünyanın en kaliteli tütününe kota kondu.Peki vatandaş sormaz mı nasıl üretecegım,toprağım bu ürünlere musait diye!..Son aldığım duyum köylü toprağını satıp piyasadan haberi olmadığından İnşaat YA RESULALLAH deme yolunda.

  2. tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmaktan saman ithal eden bir ülkeye dönen. yandaş gazetelerin millet ete doydu balığa yöneldi manşetleri attığı.ülke tasarruflarının ve alınan yurt dışı kredilerinin betona gömüldüğü bir kızılderili atasözüne atıfla betonun yenmediğini anladığımızda çok geç olacak.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz