Amerikan Dolarından Turşu

2

Parayı keşfeden Lidyalılar Anadolu’nun batısında hakim olmuş antik bir kavimdi. Sikkeler değişimin aracı olarak ilk defa onlar tarafından kullanıldı. İnsan toplumlarının birbiriyle ticaretinde işleri kolaylaştıran bir araç olarak para dünyaya, Anadolu uygarlık tarihinin bir armağanı oldu.
Lidyalılardan yaklaşık 2500 yıl sonra Gedelekli turşucu, paradan turşu yaptı. Tabii ki sembolik bir turşu. Para derken münhasır bir para kullanıldı: Dolar. Dolar derken Avustralya ya da Kanada doları değil ABD doları. Daha doğrusu Amerikan dolarını temsil eden oyuncak sahte küpürler.

Gedelekli turşucu yanına Rıfat Hisarcıklıoğlu’nu da alıp bu kavanoz ile poz verdi. (Bu arada unutmadan resimde görülmüyor ama paralar 1 dolarsa durum kritik malum duyarlı bir vatandaş!, klibinde dolar gördüğü Mabel Matiz’i savcılığa şikayet etti. 1 kavanoz dolusu 1 dolar mazallah Gedelek’i haritadan siler.)

Her neyse Lidyalılardan 2000 küsur yıl sonra Dünyaya dolar turşusu hediye eden Gedelekli emminin hedef aldığı dolar, adını “taler” denilen ve Ortaçağ’da kullanılan bir paradan alır. Taler adı dönmüş dolanmış, dolar olarak hayata girmiş. Amca kaç talerlik turşu kurdu bilmiyorum ama spekülatif olmamak için 1 dolar kullanmayacağı öngörüsü ile 100 dolar turşusu yaptığını varsayıyorum. Kavanoz ebadına göre kanaatimce en az 100 tane kupür olduğunu tahmin edebiliriz. Bu amca eğer Lidya zamanında doğmuş olsa, Lidya hükümdarı “ben bu turşuyu çok sevdim ama bana Euro turşusu da yap” dese, amcamız günlük kurdan 10 bin dolar karşılığı yaklaşık 9 bin euro turşusu kuracaktı. Aynı ebatta bir kavanoz yetecekti. Hatta biraz daha küçük de yeter. Bulgar Levası turşusu canı çekene bu kavanozun iki katı gerekecekti mesela. Türk lirası turşusu ise muhtemelen bidona kurulabilir. Japon Yeni turşusu ise daha da büyük bir bidona ihtiyaç duyacak.

Tabii turşu bugün kurulup yarın yenen bir yiyecek değil. Yeri gelir 6 ay beklersin. Asıl mesele kurduğun turşu 6 aya rayihasını muhafaza eder mi etmez mi, ona bakmak lazım. 6 ay önce kurduğun turşu, 6 ay sonra baktın yarıya inmiş, muhtemelen Kral seni Lidya’dan Frigya’ya kadar kovalar.

Turşu güzel besindir. Türk turşusu da dünyada en kabul görenlerden biridir. Turşu yapmak için bol su gerekir. Gedelek bölgesi bol su varlığı nedeniyle turşu üretiminde tercih edilir. Bol suya ihtiyaç duyan bir diğer sektör de mısır şurubundan şeker üretimi sektörüdür.

Amerikan menşeli Cargill fabrikası da Gedelek’e 5 dakika mesafededir. Mc Donald’s Meşhur Big Mac hamburgerine koyduğu turşuyu en çok Türkiye’den alır. 15 liralık hamburgere 15 kuruşluk turşuyu biz tedarik ederiz. Kimbilir taban suyunu bizden daha çok önemseyen ülkeler, turşu gibi mikroçipten daha değerli bir stratejik ürünün üretimini bize o yüzden bırakmış! Cargill fabrikasını bu bölgeye o yüzden kurmuşlardır!

Tabii bunların hepsinin Lidya kralının masalı ile ilgisi yok. Krezus’un masalı şu şekilde: Zenginliğiyle ün salmış Lidya kralı Krezüs (M.Ö 560-547 krallık dönemi) arkadaşı, danışmanı, büyük devlet adamı, Atina’lı düşünür Solon’la sohbet ederken;
“Söyle bakalım Solon, dünyanın en mutlu adamı kimdir?” diye sorar.
“Tabii ki, siz Kralım” yanıtını beklerken, Solon “Tellus” der. Kral “O da kim?” diye sorar, öfke ile. Solon anlatır: “Bir köylü, kralım. Çok iyi çalışıyor. Tarlasında ürettikleriyle ailesine çok iyi bakıyor. Harika bir eşi, çok iyi yetiştirdiği iki oğlu var.” Krezüs fena halde kızar ve Solon’u kovar.
Sonrası trajiktir. Krezüs’ün oğlu bir kazada ölür. Karısı intihar eder. Krezüs, Pers İmparatoru Sirus ile savaşır. Yenilir. İdamına karar verilir. Yakılarak öldürülecektir. Yığının üzerine bağlanır. En alttaki dallar ateşe verildiğinde Krezüs “Solon.. Solon..Solon” diye haykırmaya başlar. Sirus ne olduğunu merak eder, emir verir ateşi söndürürler. Krezüs’ü indirip İmparatorun önüne getirirler.
“Solon kim, niye onun adını bağırıyorsun durmadan” diye sorar, İranlı..
Lidya Kralı anlatır geçmişte olan hikayeyi..
Sirus çok etkilenir. Krezüs’ü serbest bırakır. Krallığını iade eder.

Lidya masalı böyle. Güzel bir masal ama bizim yazdıklarımız başka bir masalla ilgili.
Bizim masalımızın adı ise, Kral Çıplak…

2 YORUMLAR

  1. Biliyor musunuz üstadım; Acı acı gülüyorum şu memleketin içene düşürüldüğü hale . Zaten başka da bir şey elden gelmiyor. Dimağlar durmuş,düşünmeyen,sorgulamayan,okumayan bir toplumundan başka ne beklenebilir ki

  2. Vallahi yazdıklarının hepsi birbirinden hatırla turşu ile yaşanmıslarla E bir laf var insanlar birbirlerine zaman zaman söylerler ne böbürlenip duruyorsun yukarıda Allah var.Bizlerin tek sığındığı yer yüce rabbimiz biz kulları ondan medet bekleriz.kullarında merhametli olması vicdanlı olması lazım. Gideceğimiz yer sadık yerimiz kara toprak. Rahmetli ozanımız Aşık Veysel ne güzel söylemiş.Bütün insanları kirliliğiyle alıp kabul ediyor ve o zaman sorgu başlıyor.Yüce Allah’ım her şeyi gören mazlumuda zalimi de sorgulayacak.Şimdi güçlü olan zalimler bizleri devletimize hesab sormak istiyorlar ama Cumhur Başkanımız o zalimlere öyle cevaplar veriyor ki adamlarda utanacak yüz yok.Ulan biz TÜRK Milletiyiz Atalarımız 7 düvele savaşmış işgalcileri denize dökmüş topraklarımızdan kovmuşlar Ya İstiklal Ya Ölüm diyerek savaşları kazanmışlar bu Vatanı Cumhuriyeti kurmuşlar.Bizler onların torunlarıyız ATAM Yeriniz cennet olsun bütün şehitlerimiz nurlar içinde yatsın.sayın yazar sana söylenecek laf bulamıyorum sen bir danışın ermişlere katılmışsın aklınla bilginle çok yaşa.SELAMLAR.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz