Din artık gayya kuyusu misali

3
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Normal nedir,

Anormal nedir?

Bugün biraz uzatacağım. Çünkü rahatsızım.

‘Normal ve anormal nedir, normali ve anormali kimler belirler’ diye düşünüp cevap vermeye hazırlanırken, ‘buna da ne demeli’ diyerek önüme uzatılan bir telefon ekranıyla irkildim.

Tılsım, büyü, bağlama, çözme ve benzeri kelimelerin sıralandığı bir hesap ve takip eden sayısı da bir hayli kabarık.

Neden prim yapar ki? Çünkü alıcısı var.

Zihnim telefon ekranını bıraktı ve hızlı bir tur attı. ‘Ne haliniz varsa görün’ de diyemiyorum işin kötüsü.

…..

Bu yazıyı isterseniz yazarının sesinden dinleyebilirsiniz de:

…..

Almanya’da birçok şehirde büyük kiliseler vardır. Bunlara verilen genel isim de Dom kiliseleridir. Hani bizde Ulu Camiler vardır ya, işte aynen öyle. Birçoğunun kulesinde de kafesler vardır. Orta Çağ’da dinen sakıncalı kişiler oralara kilitlenir ve yırtıcı kuşların yemesine terk edilirmiş. Büyücüler, cadılar ya da kilise düşmanları. Onları gördüğümde kendi kendime derdim: ‘Acaba o zamanki insanlar nasıl bu kadar insanlıktan çıkmış halde olabilirler ki, o zamanki insanlar hiç mi akıllarını kullanamazlarmış?’

Şimdi artık çok iyi anlıyorum. Evet, o zamanki insanlar öyleymiş. Evet, hiç akıllarını kullanmamışlar. Evet, kilise onlar için düşünüp, karar veriyormuş ve toplumu istediği gibi yönetiyormuş.

Anlaşılan, yaşanan, önemli diye kabul edilen DİN artık bambaşka. Bu başkalaştırılmış DİN de artık kelimenin tam anlamıyla gayya kuyusu gibi.

Nedir gayya kuyusu: ‘Karmaşık işlerin döndüğü yer veya çok çapraşık durum, gayya’ (TDK).

Ha bir de gayya kuyusu diye birçok video ve anlatım da var. Meryem Suresi 59. ayette geçen kelimeden dolayı.

Cehennemdeki gayya isimli kuyu diye yazılmış tefsirler sebebiyle.

Bugün de o anlatımları kullanan o kadar çok hocabey ve hocahanım var ki, inanamazsınız. Sakal bırakıp, fes ya da sarığı başına geçiren çıkmış anlatmış gayya kuyusunu. Bilmem şu hoca, bilmem bu hoca. Siz de bir deneyin, verin arama motoruna hemen karşınıza çıkar.

Aman efendim ama ne anlatımlar. Sanki gitmişler, görmüşler, test etmişler ve sağsalim çıkıp gelmişler. Ayette geçen ibare ne peki: ‘Artık yakında gayy ile karşılaşacaklar’.  Vadi, dere, kuyu vb açıklamalar.

Neyse, konumuz DİN’in gayya kuyusu halini alması. Konumuz bu da, gayya kuyusu kelimesinde bile durum aynı olunca, insan açıklama yapmaya mecbur.

DİN konusu, çetrefilli, karışık işlerin döndüğü, ucu görünmeyen karanlık bir kuyu misali haline geldi.

Toplumun geneli böyle gösterdiği için de, sanıyor ki insan, normali bu.

Hayır efendim, alakası bile yok.

Bu iş neye benziyor biliyor musunuz? Din olmuş gayya kuyusu, kuyunun başında da deliler, kuyuya taş atıyorlar. Akıllılar da o taşları çıkarma derdinde.

Hani kullandığımız deyim gibi: ‘Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış’. Delilerin sayısı birden çok olunca da, yüzlerce-binlerce akıllı gerekiyor. Ama bunlar deli değil, bunlar açık-seçik DİN’i bozan, başkalaştıran, kendi menfaatleri için sömürme aleti haline getiren ‘kötü niyetli’ ve ‘kötü insanlar’.

Orta Çağ’da o kadar akılalmaz olaylar olmuş. Tarih okurken anlayamıyoruz. Peki bugünün hali nicedir? Peki bugün müslümanların DİN anlayışı nasıldır? Peki bugün  DİN diye insanlara dayatılan ‘KORKU İMPARATORLUĞU’ senaryoları nedir?

Gazetelerde yazan İlahiyatçı hocalarımız çok efendi insanlar. Ağızlarını bozmadan efendiliklerini korumaya gayret ediyorlar.

Hiç konuşamayanlar da, korkularından tek laf bile etmiyorlar. Haklılar. Ay sonu işsiz kalırlarsa, müslüman halk mı bakacak onlara? Nerede o insaflı ve erdemli müslüman topluluk?

İnsanlar da işsiz kalmamak için susuyorlar.

Ama buna karşın, dini gruplarına katılanları parayla sömüren din tüccarı kişiler, avazları çıktığı kadar bağırıyorlar…

Mahşerden geçiş bileti ifadesi söyleniyor, susuyoruz.

Cehenneme gitmiş gelmiş gibi cehennem fragmanları gösteriliyor, susuyoruz.

Cennete gitmiş gelmiş gibi cennet fragmanları gösteriliyor, susuyoruz.

Ayetlere isyan ederek, insanları katletme anlatılıyor, susuyoruz.

Bastırılmış iğrenç hislerini sapıkça dillendiriyorlar, susuyoruz.

Sokaklarda alenen insanlar öldürülüyor, susuyoruz.

Toplum kendinden geçmiş, başkalaşmış, ucube bir hal almış, susuyoruz.

Biz susmuyoruz, yazıyoruz ve anlatmaya çalışıyoruz, ama genel anlamda toplum olarak susuyoruz. Afazi hastalığına kapılmış ve robotlaşmış bireyler yığını haline gelen bir toplum var karşımızda.

Her şey ve herkes 31 Mart’a kitlendi. Eee peki ya sonra? Sonrasında bu sorunlar yok mu olacak. Hayır, belki de artarak devam edecek.

Diyanet, sigara kullanan hocaları hacca götürmeme kararı almış. Ne kadar güzel. Ama bu durum ne biliyor musunuz? Aç olan insana kaymaklı baklava sunmak gibi birşey. Dığdısının dığdısı.

Ülkemizde ‘yolsuzluk’ aşırı şekilde artmış ama buna diyecek söz yok.

Mehmet Özhaseki bile artık dayanamamış, gösteriş ve saltanattan bıkmış, açıkça da ifade etmiş. Ama hiç oralı olan yok.

Bütün bunlar neden oluyor peki? Çünkü alıcısı var. Alıcısı olmasa Korku İmparatorluğu’na dönüşen din anlatılabilir mi? Alıcısı olmasa cennet-cehennem fragmanları bu kadar sunulabilir mi? Alıcısı olmasa kolaydan sevap, yakmayan kefen, namaz kıldıran elbise satılabilir mi? Alıcısı olmasa Din siyasete bu kadar alenen alet edilebilir mi?

Neymiş efendim GENÇLER Din’den soğumuş, Din’e tepkililermiş, Deist olmuşlar….

Ya ne olacaktı?

Sirk’e dönüşmüş bu gösteri dünyasına dalıp alkış mı tutacaklardı?

Hiç çekinmeyin gençler. Sorunun aptalcası olmaz. En aptalca soruları sorun. Cenneti-cehennemi, gidip gelmiş gibi anlatanlara çekinmeden sorun: ‘Ne zaman gidip geldiniz?’ deyin.

Kıyameti anlatanlara: ‘Gayb’ı Yaratıcı’dan başkası bilemez’ ayeti var, sen Yaratıcı mısın’ diye sorun.

Sorgulayın, çekinmeden sorgulayın.

Dinleri bozdular diye, Yahudi-Hristiyan düşmanlığı yapan ve hatta kin kusanlar; bozulmaması, ‘Yaratıcı’ tarafından garanti altına alınmış İslam’ı bu hale getirdiler ya, varın  gerisini siz düşünün…

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikBabanızı Seçemezsiniz Ama Ortağınızı Seçebilirsiniz
Sonraki İçerikKasabın koleksiyon merakı..
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

3 YORUMLAR

  1. Sinan bey! Sizn okurlariniz için haftada veya ayda bir gün köşenizi Din konusunda doğru biline yalnişlar ve yalniş bilinen doğrular hakkinda bilgilendirme yapmak için soru cevap yöntemi ile yazi yazmaniz mümkün olabilirmi?
    Örnek: bir hafta önce sorulan sorulara ikinci hafta tek tek değilde genel olarak cevaplanip, vede sorulacak sorularda belirli bir limit konulursa daha iyi olur.
    Genelde din konusunda bizm bayanların aydinlanmasina ihtiyaçlari var.

  2. Nurdan hanım,lütfen kutsal kitabımız kur’anı okuyun, her şey orada.yorumunuzu siz yapın ikinçi insanlara ihtiyacımız yok. Siz yeterki haklarınıza sahip çıkın

  3. ”Kıyameti anlatanlara: ‘Gayb’ı Yaratıcı’dan başkası bilemez’ ayeti var, sen Yaratıcı mısın’ diye sorun.”

    Kuran’da Hızır as ile Musa as kıssası var. Hızır çocuğu öldürdüğünde nereden biliyordu ki, bu çocuk büyüdüğünde zalim olacak, anne ve babalarını da dinden çıkaracaktı?
    Hızır as, gaybi nereden biliyordu?
    Peygamber efendimizin bir çok kıyamet alametleri ile ilgili hadisleri var, pek çoğu da gerçekleşmiştir. Peygamber efendimiz gaybi nereden biliyordu?

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz