Apolitik Seçmene Dair (2): AKP ve Yandaş Medyanın Telaş Tablosu

0

Hürriyet bir zamanlar amiral gemisi idi; kendi ticari değerini kamikaze yapan Japon pilot misali dibe çaktı. Artık ilkokul çocuklarının yaptığı kağıttan gemileri andırıyor.

Ahmet Hakan’ın bile artık gizleyemediği seçimleri atlatma telaşı almış yürümüş durumda. AKP–MHP ittifakı , daha önce de yazdığım üzere, bu seçimin fiili neticesi ne olursa olsun hezimeti görmüştür.

Türk demokrasi tarihine birer kara leke olarak geçecek her türden siyaset dışı, etik dışı kaynağa dayanan ve tahrifat üzerine kurulu bir propaganda makinesini, üstelik hiç bir sınır olmaksızın çalıştırmıştır. Yanına aldığı sadece şekli açıdan basın aygıtı olan görsel ve yazılı kaynakları sonuna kadar kullanmaktan çekinmemiştir.

Bu stratejinin MHP ile beraber hedeflediği seçmen kitlesini Ahmet Türk tanımlamış ve “apolitik seçmen“ olarak siyaset literatürüne geçirmişti. Biz buna dair makaleyi, “AKP bu zamana kadar her seçimi neden kazandı?” diye yazmıştık.

Bu defa yukarıda bahsettiğimiz Hürriyet’ten ne kaldıysa sonuna kadar kullanma telaşı ile dünden beri Sezai Temelli’nin sözlerinin çarpıtılarak servis edildiğini gördük.

Sezai Temelli’nin sözlerinin tamamı burada yer alıyor.

Kışkırtıcı olduğuna şüphe duymayacağımız ama aynı oranda başı sonu ve meramı belli bir söz bu. Ahmet Türk’ün deyimiyle apolitik seçmenin manipüle edilmesi ile yol alan ve bunu seçim stratejisine bağlayan AKP-MHP’nin ifade ettiği söylemlerin ise kaba hamasetten öte değeri yok.

Seçim mitinginde kanlı ölüm sahnelerini servis eden bir akıldan, başörtü ile taziyede bulunan Yeni Zelanda başbakanının inceliğini beklemek zaten saflık. Ama madem bu ülkede politika insanları apolitik olarak muhafaza edebildiğiniz sürece başarılı oluyor, o zaman Sezai Temelli’nin sözünden AKP-MHP’ye malzeme taşıyan ceridenin ne yapmak istediğini mahrecinden teyit etmeye çalışmak elzemdi.

Bu amaçla HDP’nin iyi bilinen bir temsilcisi ile aramızda mini bir röportaj olmasa da minik bir diyalog diyebileceğimiz iletişimi önce paylaşayım istedim. (Gazetelerin etikten koptuğu şu günlerde müsaadesi olmadan adını vermeye benim etik anlayışım razı gelmedi)

Yazar Mustafa Önsel’in Temelli’nin yukarıdaki sözlerine ithafen attığı twiti sordum kendisine:
“Bu açıklama Özhaseki kazansın demektir. Siyaseti bilen bunu böyle okur” demişti Önsel;
HDP’li temsilci bu ifadeye şöyle yanıt verdi:
“Katılmıyorum katı bir yorum olmuş. Biz seçmensiz bir parti değiliz, kendi seçmenimize söyleyecek sözümüz var, olmalı. Herkes bizi kendi ‘kullanışlı’ yorum ve çeperine çekmeye çalışıyor. Bunu doğru bulmuyorum. Demokrasi için ciddi bir strateji izliyoruz. Bu bir fedakarlık da aynı zamanda. Ama susup konuşmayarak da seçmenimiz buna ikna olmaz.
Hem aday çıkarmayın, hem sessiz olun, hem de oyumuz size desinler! Biraz ağır değil mi?
Seçim yaklaştıkça daha çok laf olur bilirsiniz.”

Sözü sözcülere bırakıyorum diyerek iletişimi sonlandırsa da benim;
“Bir zamanlar bir taksiye binmiştim. Adam iktidara küfrediyor ama sırf Kemal bey Selahattin beye gitti diye oy vermediğini ifade ediyordu. AKP’nin bu kadar zorlandığı ortamda bu alanda biraz daha ‘özenli’ olmak, stratejik olmak, hatta makyavelist olmak gerekmez mi? Sonuçta bugün biraz da MHP ipinde gezen bir AKP’den söz etmiyor muyuz?” şeklindeki soruma mukabeleden de geri durmadı.

Kısa ve net yanıt ise şu şekilde idi: “Ankara için evet, İstanbul için ise belki tam tersi. Şehirden şehire de değişir bence.”

Kısa ama bence çok derinlikli röportajımız bundan ibaret. Ben son ifadeden artık hiçbir letafeti kalmayan bu tuhaf siyaset tuluatına gerçekçi bir bakış olacağına dair minik de olsa bir gönderme algıladım.

Hürriyet’in gazetecilik kazanının dibini sıyırarak Sezai Temelli’nin söylemediği sözü manşet yapmasına dair, parti sözü olmasa da bir partilinin sözü bunlar.

Benim açımdan yeterince aydınlatıcı, ülkedeki demokrasi kaybı nedeniyle de iç acıtıcı bir durum bu. Başkanlık sistemi gibi bir sistemi koalisyonla bekada tutmaya çalışan bir ortak aklın tuhaf çabalarının ister istemez bu kabil bir sonuç verdiğini görüyoruz.

HDP’nin 6 milyon seçmeni temsil kabiliyeti bulmasın diye seferber olmuş mekanizma ne yapmak, nereye varmak istiyor? Cidden bilmiyoruz.

Hamiş:
Hürriyet’in irtifa kaybına dair yazdığım önceki yazılarımın linkleri aşağıda; ancak bu kadarını tahmin edememiştim:
https://ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/06/03/hurriyetin-esareti/
https://ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/09/26/hurriyetinizin-kiymetini-bil/
https://ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/11/03/bilin-bakalim-bu-meshur-gazeteci-kim/
https://ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/01/04/troller-yerde-ahmet-hakan-nerede/
https://ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/02/02/ahmet-hakan-ve-abdulkadir-selvinin-chp-sevdasi/

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz