Abdi İpekçi’den 40 Yıl Sonra Milliyet ve Hürriyet

0

1 Şubat 2019 Abdi İpekçi’nin 40. Ölüm yıldönümü olacak. Bizim neslin son demlerine yetiştiği bir dergi vardı: Milliyet Çocuk Dergisi. Asıl olarak 1970’lerin ortasından itibaren varlığını hissettirip; o dönemin çocuklarının hatıralarında muhteşem izler bırakan, insancıllık damarlarını açan bu derginin de arkasında Abdi İpekçi vardı.

Abdi İpekçi 1929 doğumlu idi. Yaşasa 90 yaşında olacaktı. Ağca canını 50 yaşında almasa belki o kadar yaşamazdı ama Milliyet logosunu bugün emanete alan kadroyu görse belki de kahrından mutlaka ölürdü.

İki elinde 10 marifet, hem Hürriyet’e hem Milliyet’e yazı yetiştiren Demirören Medyanın başındaki Mehmet Soysal’ın bulunduğu yer ile çelişen beyanlarına köşemizde sıkça yer vermiştik. Uzak bir evrende yüzdüğü belli olan Soysal’ın Demirören grubunun breakeven noktasını bulmak için vatandaşa zorla gazete satılmasını önermediğine dua ettiğimiz bu beyanlarının üzerinden kısa bir süre geçti.

Biyografisinde akademik hayatı konusundaki detaylarla da öne çıkan Soysal’ın son 3 gündür “bu devrin adı” temalı yazılarını (1, 2 ve 3) gördüğümde daha önce kendisine dair eleştirilerimi yaparken gösterdiğim naifliğe şaşırdım.

Yukarıdaki üç yazıyı üşenmeyip İngilizce’ye çevirseniz ve Güney Afrika’dan İzlanda’ya kadar herhangi bir dünya vatandaşına okutsanız muhtemelen kendine gelmek için sizden süre ister.

Alıntılar ve format yazılardan birebir olarak aktarılmış olup herhangi bir ekleme ve düzeltme bulunmamaktadır. Saygılarımla Türkiye kamuoyuna arzederim:
“Ve böyle davranarak mutlu olduğunu zanneden milyarlarca insan arasında aklımızı korumaya çalışarak yaşıyoruz……
Dünyadaki iyi insanlarla tüm cahillerin, kötülerin buluştuğu yeryüzündeki cehennemin adı; sosyal medya.
Milyarlarca deli, çılgın, akıl fukarası, taraftar ve savaşçının kirli bilgisiyle karşı karşıya kalacağımızı hiç düşünmemiştik…..
Sosyal medya denildiğinde ise akla hemen şunlar geliyor;
Google, Yahoo, Facebook, Skype, Hotmail, Twitter, YouTube, Instagram ve bloglar…
Ve hepsinin merkezi de Amerika’da!……
SUÇLULARIN olağanüstü sınırsız sığındıkları adres sosyal medya.
Bastırılmış bütün marazi duyguların zirvesinde geziniyor milyarlarca insan…
Ve herkese ulaşmak artık o kadar kolay ki..
Kişiler arasındaki yüz yüze görüşme, yerini bilgisayarlara, telefonlara terk ettiğinden beri herkes içinde biriktirdiği kötülükleri tohum eker gibi serpiyor…
Ve sanal terörizmle mücadele etmek gittikçe zorlaşıyor…
Bilimsel gerçeklerden yoksunlaşan büyük bir kalabalık duygularına yenik düşüyor ve acımasızca yazılan cümleler tüm değerleri anlamsızlaştırıyor….
Ve 21 yaşındaki Sultan Mehmed televizyonlarda İstanbul’u fethetmek istediğini söylüyor…
Nelerin söyleneceğini duyar gibi oluyorum…
Gençlik heyecanıyla konuşuyor galiba…
Aklı başında değil, Osmanlı’yı maceraya sürüklüyor…
Ne işimiz var Bizans’ta?
Gemiler karadan Haliç’e indirilecekmiş, hayal görüyor vs…
Ve sosyal medyada milyonlarca insan Fatih’i karikatürize etmişti.
Meydanlara çıkılmıştı…
Lambalar yakılıp söndürülmüştü.
Küfürler, hakaretler edilmişti…
Kısacası, isyan çıkarılmıştı………..
Ve yine Kanuni Sultan Süleyman zamanına gönderilmiş olsa…
Magazinciler saray kapısında saltanat faytonu bekliyor olurdu.
Harem dairesini gözetleyebilmek için ağaçlara çıkarlardı.
Saray entrikalarına dair ne hikâyeler yazarlardı….
Nâzım Hikmet, Necip Fazıl da bu devirde yaşasaydı kim bilir nelere maruz kalacaklardı.
İşte, bu yüzden bu devrin adını koymakta zorlanıyoruz…
Dijital uyuşturucu kullanarak kendini kandırmayı başaranların sanal dünyasında ayakta kalarak yaşamak gittikçe zorlaşıyor…”

Not 1: Yukarıdaki alıntıların tamamı Demirören Medya Grup Başkanı tarafından yazılmıştır.
Not 2: Yazıyı hafta sonu kaleme aldım. Araya gündemler girdi. Mehmet Soysal önceki gün yeni bir yazı kaleme aldı. Yecüc Mecüc adlı güncel konulara dair naif makalede, Çin’li komünistlerin Uygurlara uğradığı baskının faturası da Türk komünistlere kaldı. AKP-MHP’nin konuya dair araştırma önergesini reddettiği bhaberini belli ki Milliyet ve Hürriyet yazmamıştı ve Mehmet Soysal’ın bundan haberi yoktu.

Neyse, belki okur temsilcisi Faruk Bildirici bize bu konuda bir şeyler söyler. Gerçi kendisi bize Edirne belediye başkanına yapılan trol saldırısını Hürriyet’te haber olarak verdiğimizde uyarı için teşekkür etmişti ama sonra kendisinden haber alınamadı.

Canı sağolsun. Dijital arşiv unutmaz. Biz yazdık kenara çoktan.

Yazarın sosyal medya hesapları:

https://www.facebook.com/veysi.dundar.3344

https://twitter.com/VEYSDNDAR1

https://veysidundar.home.blog

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz