Ançüezli Pizza

2

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski metin yazarı ve AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal, ABD’de Reza Zarrab davası üzerinden FETÖ’cüleri uyarmıştı bir kaç gün önceki yazısında.

Dedikleri şuydu:

“Fetullah Gülen ve Fetullahçılarda zerre kadar vicdan olsa, geride kalanların şartlarını düşünür, Zarrab Davası üzerinden yeni ve sonuç getirmeyecek operasyonlara girişmekten kaçınırlardı. Ama bu vicdansızların ‘geride kalan akılsızların canı cehenneme!’ mantığında olduklarına şüphe yok (..) New York, Washington ya da diğer şehirlerde lüp lüp yuttuğunuz ‘ançüezli pizzalara’ da dikkat edin; boğazınıza takılmasın.” 

Bu cümleden yola çıkarak sayın Ünal’a şu soruyu sormakta bir beis görmüyorum:

“Sayın Ünal, bilge kişiliğinizden, akıl, itidal ve meselelere vukufiyetinizden endişem yok. Türkçe’ye hakimiyetiniz, Sayın Erdoğan’ın konuşma metinlerinin hazırlanmasında destek verdiğiniz de bilinmekte. Makalenizden çıkardığım sonuç; şayet yanlış anladıysam lütfen beni düzeltin; Amerika’da, Mısır’da ve dünyanın çeşitli bölgelerinde FETÖ’nün üst düzey elemanlarının keyif yaptığını, buna mukabil burada, bu topraklarda yaşayan samimi insanların mağdur edildiğini beyan ediyorsunuz.
Bu bana göre bir çelişkidir; bir insan ya masum ya da zalimdir, hem masum hem de zalim olması mümkün değildir.”

Bu konunun ilki.

Bir diğer konu da; bu tabir ya da tarif, FETÖ’nün yurt dışındaki kimi üyelerinin akla hayale sığmayan davranışlarının dışa vurumuna şahit ettirdi bizi. Nedir onlar? Hemen paylaşayım.

Geçen hafta basına yansıyan fotoğraflarda Mısır’da bulunan FETÖ üyelerinin raks görüntüleri medyaya yansımıştı. FETÖ-severlere ya da sempatizanlarına zorla “biat edin ya da etmeyin” diyecek halimiz yok. Lakin! Youtube’dan maval okuyanları, Mısır’da göbek atanları, kadınlarla köpük banyoları yapanları, uzaktan tweetlerle ahkam kesenleri, dağılan aileleri gördükçe, hapishanelerde doğan 700 çocuğu düşündükçe, sorumlulardan midem bulanıyor. Medrese-i Yusufiye diye geçiştirmeleri de ham duruyor.

Az çok Türkiye’de olanlara, denizde boğulan ailelere, hapiste çürüyenlere bakarak, vicdan muhasebesi yapmalarını beklemek ise çok safça kalıyor.

FETÖ ile başlatılan kavganın ve tepe yönetiminin tümünün yurt dışına kaçmış bulunması (kaçmalarına fırsat tanıyanlar da bir o kadar suçlu değil midir?), burada kalanlara da ‘sabredin ne baharlar doğacak’ denmesi de bir o kadar ayıptır, yazıktır, günahtır.

Dine, ülkeye ve ekonomiye verilen zarar bir asır bizi geriye itmiştir. Telafisi ne zaman olur Allah-u Âlem. Medyadan, twitterdan, kimi yorumlardan ne kadar pir-ü pâk olduklarını açıklamıyorlar mı, hafakanlar basıyor beni. Yahu bir dönün verdiğiniz zararlara bir bakın. Sadece bir düşünün!

Bir düşünürün de dediği gibi; “bir şey yapmam gerektiğini biliyorum ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.”

Benim buradaki yaklaşımım şudur: “İnsan taraf olacaksa, hakkın ve hakikatin tarafı olmalıdır.”

2 YORUMLAR

  1. Yani bunlara bulasan herkes ayni demek istemişsiniz. Öyle anlasiliyor. Bu ülkede bu sitenin yönetici veya sorumlulari da dahil ucundan kenarindan herkesin bulaştığı yaziliyor. Bu ülkede suçluyu suçsuzu ayirt etmek çok mu zor. İnsaf…

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz