CHP’nin Demirtaş Adaylığı İçin Gelen Yorumlar

0

İki gündür yazdığım makaleyle ilgili çok sayıda e-mail ve cep telefonuma mesajlar almaktayım. Dün gün boyu yazıştığım bir kaç önemli mesajı siz değerli okuyucularla paylaşmakta fayda mülahaza ediyorum.

İlk olarak Selahattin Demirtaş’ın eskiden eş-başkanı olduğu partisinden gelen bir kaç iletiyi sizinle paylaşmak isterim. HDP’nin İstanbul Milletvekili sevgili Hüda Kaya, yolladığı mesajda, “CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Demirtaş mı?” başlıklı makalemin “kendi parti çevrelerinde de gündem olduğu, taban açısından da olumlu veya olumsuz tartışılıyor olmasıyla ilgili yorumlar aldığımı” yazdı.

Ardından bir iki gün içinde söyleşimizi yayınlayacağım bir diğer HDP Milletvekili sevgili Meral Danış Beştaş’tan bir mesaj geldi. Makalede dile getirdiğim, 23 CHPli vekilin ziyaretine karşılık, HDP’nin sadece 7 vekille Demirtaş’ı ziyaret ettiğine dair eleştirime haklı bir boyut kazandırdı. Ki ben konunun bu özelde olduğunu bilmiyordum. Beştaş yolladığı mesajda; “Bu arada Adalet Bakanlığı bizlerin Demirtaş ziyaretine izin vermiyor ve engelliyor. Bunu bilmenizde fayda var” diyerek konuya açıklık getirdi.

Ve Kültür eski Bakanı sevgili Ertuğrul Günay’ın mesajı…
“İlk olarak, bu ziyarete özel önem ve anlam atfetmeniz bence doğru değil. Sadece CHP’nin, sorunlarına bigane kaldığı HDP ile bağ kurma çabası bu” görüşünü dile getirdi Ertuğrul Günay.

İsmini yazmamı istemeyen bir siyasetçi arkadaşım; “CHP bu hamlesiyle intihar eder. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a koz verir. Ve meydanlarda ‘size demedim mi, bunlar vatan hainleriyle beraberler’ diye naralar attığını görür gibiyim” diyerek yapılması gerekenler konusunda benimle aynı kanıda olduğunu belirtiyordu.

Bir başka okurun mesajını daha eklemekte fayda var. O da şöyle:
“HDP seçmeni en politik ve bilinçli bir kesimdir. Derdi ne başkanlık ne de yereldeki seçimlerdir. Dert hak, hukuk, adalet, özgürlük, eşitlik temelindeki esas politikalardır. Yoksa celladın adı ne olursa olsun farketmez. CHP kendini revize etmek zorundadır. Kürtler ‘hadi anlaştık, oy verin’ denildiğinde ‘tamam’ diyen bir kitle değildir. Muhalif kesimin bunları gözden kaçırmaması gerekiyor.”

Yazar dostum sevgili Sadık Usta dün bir fotoğraf yolladı. Tracking yapıyorlar. Bir grup arkadaşıyla beraber. Doğanın ortasında bir hafta kalacaklar. “Sıfır ses neredeyse ve sadece kuş seslerini duyuyoruz” diyor. Bence de en güzelini yapıyorlar. Stresten uzak. Mis oksijen. Enfes tabiat harikaları içinde.

Sevgili Metin Münir abimizin geçirdiği bir ameliyattan sonra okuduğum makalesinde, “bundan böyle siyaset yazmayacağım” cümlesi aklımda yer etmişti. Haklılığı gün gibi aşikardı. Aradan epey vakit geçmiş olmalı ki, yine siyaset içerikli yazılar da yazmaya başladı. Hangisi doğru acaba? Traking mi, siyaset mi?

Gün aşırı şu olursa böyle olur, bu olursa şöyle olur diye güncel okumalar yapıyoruz. Boşuna mı geriliyor, akıl yürütüyor, fikir sunuyoruz, bilemedim.

Ne de olsa; “her şey olacağına varıyor, normalde…”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz