Düşünme Hataları -1

1
Latest posts by Psk. Dr. Ziya Doğan (see all)

Zihni ve davranışları şekillendiren inançlar, çok boyutlu bir düşünme faaliyetiyle değerlendirilebilir. Kişi, hayatını sürdürmek ve hayatına anlam vermek için varsayımlarından, deneyimlerinden, akıl yürütme ve sezgilerinden kaynaklanan inançlarını etkin bir şekilde inceler ve gerçeğe uygun olarak düzenlerse sağlıklı düşünmüş olur. 

Böylece yaşam boyunca sorgulamadan edinilerek benimsenmiş düşüncelerin ve davranışların hatalı yönlerini düzeltme imkânı sağlar.

Çoğu zaman farkında olmadan başvurduğumuz, ilk anlarda mantıklı gibi görünen ama çoğunlukla olumsuz duygularla bağlantılı olan sarf ettiğimiz düşüncelere düşünme hataları diyoruz.

1-İnsan Karalama 

Bir iddiaya itiraz ederken iddianın değil iddia sahibinin hedef alınmasıdır. İddia sahibinin kimlik ve kişilik özelliklerine saldırarak iddianın zayıflatılmasıdır. Oysa bir iddianın doğruluğu veya yanlışlığı iddiayı kimin öne sürdüğünden bağımsızdır. 

– Geçen yıl can havliyle savunduğun görüşleri bu yıl reddediyorsun. Dediklerine nasıl güvenebilirim ki!

2-İspat Yükü

Bir iddianın yanlış olduğuna dair delil yoksa onun doğru olduğunu iddia etmek ispat yükü hatasıdır. Doğruluk da yanlışlık da kanıtlarla gösterilebilen değerlerdir. Bir iddianın doğru olduğuna dair kanıt yoksa yanlış olduğu söylenemez, yanlış olduğuna dair kanıt yoksa doğru olduğu ileri sürülemez. Yani, kanıtın yokluğu kanıt sayılamaz. 

– Hayaletlerin olmadığını kanıtlayamadığına göre hayaletler var. 

3-Otoriteye Yersiz Başvuru

Birinin veya birilerinin otoritesine dayanan bilgilere sık sık güveniriz. Toplumsal hayatı mümkün ve istenilir kılan, her şeyi kendimizin öğrenmesine gerek kalmadan yaşayabilmektir. Herkes her şeyi tecrübe edemediği veya herkes her konuda uzmanlaşamadığı için, birbirimizin otoritesine güvenerek bilgi edinmek sorun teşkil etmez. Ancak bilgisine başvurduğumuz kişinin otorite olduğundan emin olmalıyız. Aynı konuda başka görüş almadan veya kendi deneyim ve akıl yürütmelerimizi kullanmadan benimsenmiş düşünceler hataya fazlasıyla açıktır. Dahası, belli bir konudaki otorite, her konuda otorite olamaz.

– Karadelikleri bulan bilim adamı Stephen Hawking, Tanrı’nın olmadığını söylüyor.

4-Çoğunluğa Yersiz Başvuru

İnsan, sosyal bir canlıdır ve içgüdüsel olarak çevresindeki çoğunluğa göre hareket etmeye eğilimlidir. Çoğunluğun onayı, bazı şeyler için bir nevi doğruluğun belirleyicisi olur. Ancak burada iki sorun doğmaktadır. Birincisi, çoğunluğun görüşü neredeyse her zaman yanlıştır. Çünkü herkes aynı şekilde düşünse zaten sorun çıkmazdı. İkincisi, çoğunluğa tabi olmak manipülasyona davetiye çıkarır. Çoğunluk, iddiaların doğruluğa veya yanlışlığına karar verebilecek evrensel güce sahip değildir. Sadece çoğunluğu büyütmek için insanlar birbirlerini kendi taraflarına çekmeye çalışırlar.

– Anketler seçimlerde X Partisi’nin kazanacağını gösteriyor. Oyunu Y Partisi’ne verip boşa harcama.

5-İndirgeme Hatası

Bütün için doğru olan şeylerin, o bütünün her bir parçası için de geçerli olduğu varsayımından doğar. Bir grubun özelliklerinin tüm üyelerince taşındığını düşünmek hatalıdır. Buradaki kafa karışıklığı, her bütünün, parçaların büyük hali sanılmasıyla ilgilidir. Yani bütünün özellikleri, farkında olmadan parçalarına indirgenir.

-Eğitim sistemi kangren olmuş, sorunların çözülmesine imkân yok. Bu okulda ne yaparsak yapalım sorunlar çözülmez.

6-Bütünleme Hatası

İndirgeme hatasının tersi, bütünleme hatasını doğurur. Yani bir parçanın özelliklerini, oluşturduğu bütüne atfetmek de bir tür düşünme hatasıdır. Bir grubun üyesi, grubun kendisinden farklı özelliklere sahip olabilir. Bunu gözden kaçırmak, bütünlüğün kendine ait özelliklerini görmezden gelmekle sonuçlanır.

– Elektronlar cansızdır. Elektronlardan oluşan her şey de cansız olmalı.

Yarın: Düşünme Hataları -2

1 Yorum

  1. Psk. Dr.Ziya Doğan’ın yazılarını okurken şunu düşündüm:
    Keşke okullarda, özellikle de liselerde ve hatta üniverstelerde bu yazılar ele alınıp ders olarak okutulup irdelense.
    Haksız bir genelleme yapmak pahasına şunu söyleyebilirim:
    O kadar sığ-düzeysiz bir ortam var ki lise-üniversite demeye bin şahit ister.
    Yalnız şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
    Bu yazılarda kuramsal bilgilendirmeler yanında daha çok örneklemelere hatta tiyatro repliklerine başvurulsa ne kadar harika olurdu diye geçti aklımdan.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz