Facebook Kazandı, Twitter Değil

0

“Başkası düştü mü, ‘çürük tahtaya basmasaydı’ deriz; kendimiz düşünce, bastığımız tahtanın çürük çıkmasından şikâyet ederiz” der Cenap Şehabettin. Seçim sonucunu çürük tahtaya tahvil etmenin yeri değil.

Dünkü yazımda da bahsetmiştim, Atatürk’ün çok güzel bir sözü vardır: “Dünyada her millet, icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.” Bu seçim sonuçları Erdoğan hükümetine halkın tahammül ve teveccüh gösterdiğinin ifşasıdır.

“Seçimden Koalisyon Çıktı.” En net mesaj bu…

Seçim öyle veya böyle bitti. Muharrem İnce de seçimi Erdoğan’ın kazandığını kabul etti. Değişimin ülkeye iyi geleceği kanaati hakimdi. Lakin halkın teveccühü her ne kadar iktidar partisi AKP’yi vekil adedinde koalisyona mecbur etse de, Başkanlık koltuğuna Erdoğan’ı layık gördü.

İlk bakışta şaşırtıcı sonuç MHP’nin aldığı oy oranında. Farklı şirketlerce ve farklı zamanlar içerisinde yapılan tüm anket araştırmalarında % 4-5-6 civarında beklenen oy oranına karşın seçim açıklanma aşamaları sırasında sürekli olarak %11 bandı üzerinde kalabilmesi olağan, gerçek ve doğru bir seçim sonucu için çok ama çok şaşırtıcı… Meral Akşener, MHP’ye kaybetmiştir.

Ekonominin zil çaldığı, MHP’nin İYİ Parti’ye bölündüğü, Muharrem İnce’nin 106 miting yaptığı seçim finalinde; iki miting yapan MHP oy arttırdı, CHP ise oy kaybetti.

İnce ve Akşener, şu an için siyaseten kaybeden konumundalar… CHP ve İYİ Parti’de kongreler gerçekleşebilir.

3 günde 10 milyon kişiyi mitinglerine toplayan İnce; nasıl sadece 15 milyon oy aldı? Anketlerde bile 3-4 civarında oyu olan Saadet nasıl bu kadar dip oldu?

Tüm süreci tasarlayan, başkanlık sistemini masaya getiren, pişiren, ısıtan ve servis eden Bahçeli’nin %12 gibi bir oyla hem tulum çıkardığı, AKP ile masaya tüm kozlarıyla yeniden oturduğu ve her zamanki gibi son kazanan olduğu bir gerçek var.

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili ilginç bir durum daha dikkatimi çekti. Toplamda 3 milyon yurt dışı oyu var. Suudi Arabistan, Umman, BAE, Katar, Kuveyt, İran, Irak, Türkmenistan gibi Orta Doğu ve İslam tandanslı ülkelerin hiç birinde Erdoğan’ın oyunun önde olmaması düşündürücü.

Birçok garipliğin yaşanıp sonrasında her şey normalmiş gibi “devam” denilebilen bir seçim olmuştur. Dün gece neler yaşandığını yıllar sonra kitaplardan, belgesellerden öğrenebileceğiz galiba. Garip bir hava ve saçma bir sessizlik vardı dün gece…?

Evet, seçim adil bir ortamda yapılmadı. Evet, OHAL şartlarında yapıldı ama bariz bir oy oranı alan Sayın Erdoğan’ın haklı galibiyeti yadsınamaz. Bu durumda Erdoğan’ı tebrik etmek ve bundan sonrası için dikkate alınır mı bilmem ama vatandaş olarak beklentilerimizi dile getirmek durumundayım.

“En Uzun Güne Dair” başlıklı makalemde de bahsetmiştim. Son 3 yıldır sürekli seçimdeyiz. Artık şu seçim ekonomisinden ve seçim atmosferinden çıkıp, siyasetin reformlara ve iş dünyasının ise işine odaklanmasının vaktidir. Başta Başkan’ın ve dolayısıyla yeni sistemdeki hükümetin desteklenmesi gerekiyor. Zira ekonominin durumu pimi çekilmiş bomba gibi bizi beklemektedir.

Herkes görevini yapmazsa, bütün ülkeyi kötü günler bekliyor. Ekonomi negatif ortamdan hoşlanmaz. Bu negatif ortamda gelişmeyi de, yatırımları da engelliyoruz.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz