- Zorunlu Bir Veda - 23 Nisan 2020
- Yunanistan’ın Korona Başarısındaki Sırrı Nedir? - 22 Nisan 2020
- AKP Eski Türkiye’den Şikayetinde Ne Derece Haklı? - 21 Nisan 2020
Geçen hafta beraberinde İyi Parti’li siyasetçilerle Adıyaman’a giden Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ burada bazı temaslarda ve ziyaretlerde bulunmuştu.
Bu seyahat kulislerde; her ne kadar İyi Parti ve Başbuğ’a yakın kaynaklar tarafından iddialar yalanlansa da; “Başbuğ siyasete mi giriyor?” dedikodularına neden olmuştu.
Başbuğ, bu seyahatinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Suriye’nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik 20 Ocak’ta başlattığı ‘Zeytin Dalı Harekatı’nı değerlendirmişti.
TSK’nın harekattan başarı ile çıkacağını ve bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini dile getiren İlker Başbuğ, harekatın siyasete alet edilmemesi gerektiğini belirtmiş ve “Afrin’de Mehmetçik çatışıyor, askerimiz çatışıyor, şehit oluyor. Asker çatışırken, şehit olurken siyasidir falan gibi söylemlerin tartışılma zamanları değil” demişti.
Bu sözler eleştirildi dün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından. Aslında Başbuğ’un dile getirdikleri haklı eleştirilerdi, zira şu anda orada canını dişine takan ve her gün gelen kayıp haberleri yeterince moral bozuyordu. Başbuğ’un; “Siyasete alet edilmemeli” sözüne, Erdoğan dün çok sert bir cevap verdi.
Cumhurbaşkanı, “Ben bunu az önce duydum ve bir Genelkurmay Başkanı’ndan, emekli de olsa, böyle bir açıklamayı duymak, bizler için büyük bir talihsizliktir. Bir defa, siyasete alet edildiğini söylemek onun haddine mi? Yazıklar olsun, gereği yapılacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sert cevabı vermesi kesinlikle İlker Başbuğ’un kurduğu cümlelerle ilgili değildir kanaatimce. Çünkü; Başbuğ Adıyaman’a İyi Partili siyasetçilerle gitti. Ve muhtemelen siyasete girecek. Her ne kadar İyi Partili siyasetçiler ve kendisi bu durumu yalanlasalar da…
Erdoğan’ın her dönemki taktiğidir. Siyaseten yükselmesi muhtemel bir rakip olma ihtimali olan biri belirdiği an, o kişinin gardını düşürmeye çalıştığı bilinen bir gerçektir. Bunu hep aşikar eder.
En yakın örnekler; Cem Uzan, Erkan Mumcu, Metin Feyzioğlu, Selahaddin Demirtaş, transfer ederek de gardlarını düşürdüğü iki isim Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu…
Taze kan Canan Kaftancıoğlu, hakeza Meral Akşener, Erdoğan’ın girişimleri sonucu yükselişleri durdurulan isimlerden ilk akla gelenlerdir. Abdullah Gül bile…
Kişisel kanaatim şu yöndedir: İlker Başbuğ İyi Parti’ye geçecek. Muhtemeldir ki, başkan adayı olduğu Erdoğan’ın kulağına fısıldanmış ve Afrin operasyonu ile ilgili eleştirileri haklı da olsa, o da bunu fırsat bilip Başbuğ’un façasını düzeltme ihtiyacı hissetmiş ve “Haddine mi, gereken cevabı verilecek” diye sert bir demeç vermiştir.
“Gereği yapılacak” denmesindeki kasıt nedir, anlamış değilim. Ki, o da ayrı bir tartışma konusu.
Ergenekon davasını düşürmeyerek, hem Doğu Perinçek hem de İlker Paşa’ya, “adımınızı dikkatli atın” mı denmek isteniyor acaba?
Belki de hesabın tamamlanma vakti yaklaşıyor…!
