Kaba Adamların Kalın Sesi Örtmüştü Ülkeyi

0

Şükrü Erbaş’ın bu cümlesi yankılandı kulaklarımda beynimde ruhumda akşam üzeri…

Scarface’ten:
“Ne bakıyorsunuz? Siz hepiniz dallamasınız. Niye biliyor musunuz? İstediklerinizi yapacak yürek yok sizde. Benim gibi adamlara muhtaçsınız, böylece parmakla gösterip… “İşte, kötü adam o” diyebiliyorsunuz. Peki ama… Bu size ne kazandırıyor? Siz iyi misiniz? İyi falan değilsiniz. Sadece saklanmayı, yalan söylemeyi iyi biliyorsunuz. Benim öyle bir derdim yok. Ben hep doğruyu söylerim. Yalan söylerken bile. Kötü adama iyi geceler dileyin bakalım! hadi.”

Kimdir bu kaba adamlar? Klasik senaryoların en değişilmez parçasıdır. Onların içinde en ufak iyilik kırıntısı bulunmaz. Yola tükürür, çiçekleri ezer, çocukların balonlarını patlatırlar, kalın sesle konuşurlar ve ülkedeki naif, nezih, nüktedan, nâzif havayı örterler…

Kötü adam hayattan ve hayattaki her şeyden üstün görür kendini. Kabalığını davranışıyla teşhir eder. Değişik bir meyve yeme tarzı vardır. Koca bir salkım üzümü ağzına tıkıştırır. Pişmiş koca bir tavuğu ağzıyla parçalar. Canı sıkıldıkça güvercin kafası koparır. Kahkaha atarken içtiği her ne ise ağzından akar. Küçükken de türlü hayvana işkence etmiştir, kim bilir?

Kötü adam çetrefillidir; yaptıklarının çoğu zaman geçmişte bir yerlere dayanan sebepleri (çocukluk dönemi, karşılıksız aşk, intikam vs.) vardır. Kaba ve kötü bir karakter derinliğine sahiptir.

Kaba ve kötü adamsın işte ve bunun da farkındasın, işin kötüsü. İçine edilen yaşamlar söz konusudur, sayısı bilinmeyen. Ne yaptığının farkında bile değildir o koca egosuyla!

“Yatacak yeri olmamak” cümlesi ilk kez kim için kullanılmıştır acaba? 
O kadar kötü olabiliyor ki, kara delik gibi çevresinde hiç bir şeyi barındırmıyor, içine çekiyor ve zamansız kusuyor nefretini…

Kötü ve kaba insan;
Her şeyi kullanabilir ve her konuda yalan söyleyebilir. Arkasını hep sağlama alır, bunun için de gereken her manipülasyonu kullanır. İstediği noktaya en kısa yoldan ulaşabilmek için, tevazu ve olgunluk adı altında insanları yönlendirir menfaati uğruna. Gerektiğinde zeki, gerektiğinde aşık, gerektiğinde aptalı oynar.

Riyakardır; kafasında kurar, planlar, yalanlar söyler. Tüm amacı, tüm maksadı kendinin sağlam, güvende olmasından başka bir şey değildir.

Normalde onur ve gurur kavramları sadece insanları etkilemek icin üretilmiş olgulardır.

Bir gün herkes gibi o da toprağa düşer. Manipüle ettigi insanların omuzunda girer toprağa. Ve sonradan sonraya şöyle bir düşünecek olur:
‘Doğru bir noktaya, yanlış yoldan giderek ulaşamadım!’ şiar edinilmesi gereken doğruluktaymış meğer…

En önemli özelliği vicdan yoksunu olması ve korku imparatorluğu taktiğiyle etrafına baskı yapmasıdır.

Hayatı ikircikli hesapları, planları üzerine kuruludur, yazıktır…

Nazım Hikmet’in de dediği gibi; hakikaten akrep gibisin be kardeşim.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz