Kudüs İçin Yakaza Olmak

0

Yakaza, uyanıklık, dikkatli olmak, şuurlu olmak anlamlarına gelmektedir. Bazıları uyanıkken uykudadır, bazıları ise uyurken aslında uyanıktır. Bu nedenle uyumak ve uyanık olmak kişiye göre değişir.

Kelime olarak uyanıklık demek olan yakaza; Kudüs konusunda yay gibi gerilmiş şu ortamda titiz ve duyarlı olmayı gerektirecek hassasiyettedir.
Müslümanlar yay gibi gerilen Ortadoğu’da, birlik olup ok şeklinde hareket etmelidir. İslam Devletleri basiretli davranmak zorundadır.

Hemen hemen herkesçe bilinen bir isimdir Selahaddin Eyyubi. Yeni bir Selahaddin’le ilgili hiç bir işaret olmadığı gibi neyi, nasıl başarabileceği konusunda hiç bir şey bilinmiyor. Yakaza hali, bunu sorgulamamızı sağlıyor. Selahaddin’in hayalleri geçmişte mi kaldı yoksa çok uzak bir gelecekte mi yer alıyor? Belki de Kudüs’ün başkent ilanı buna kapı aralayabilir.

Selahaddin’in idealleri şimdi nerede? İslam’ın en yüce kahramanının doğum yeri olan Tikrit kalesini bile havaya uçurmuşlarken; Arap ve İslam Birliği, dış etkilerden ne zaman arınacak?

Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Muhammed bin Rashid Al Maktoum, “İsrail kardeşimiz Abd abimizdir” derken,

Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz El Suud, “İsrail ile savaşmak caiz değildir.” derken

Civanmertlik, Kudüs’e hiç muhatap değilken Abd’ye ve İsrail’e düşman olan Kuzey Kore Başkanı Kim Jong Un’a kaldı. Jong Un, “İsrail diye bir devlet yok ki, başkenti olsun. Kudüs Müslümanlarındır.” dedi.

İslam şemsiyesi altında huzurlu bir yaşamın asla gerçekleş(e)mediği, şimdi her zamankinden fazla parçalanmış, Selahaddin’in nefret ettiği unsurlarla, sekterlik, iç savaş, sömürü ve dış müdahale ile paramparça olmuş durumdalar. O dönem ile bugün arasındaki paralellikler ortadadır ve yoruma da açıktır.

Olaylar sürüp gidiyor. İslam kendi saflarını dağıtıyor, bir yandan yabancı müttefiklere, bir yandan da aşırı uçlara fırsat tanıyor. İç savaşlar, bombalar ve sözüm ona İslam devletinin inanılmaz barbarlıkları yüzünden tüm umutlar yok oluyor.

“İslamiyet adına İslam idealleri yerle bir ediliyor.”

Suriyeli aktör Ghassan Massoud, Selahaddin’i canlandırmıştı. Massoud bir söyleşide, “Selahaddin’in yaşamındaki her şey benim felsefeme uygun. Benim kültürüm Selahaddin’inkiyle aynı. Gençliğimizden bu yana o bizim rol modelimiz oldu. Selahaddin Araplara ve Müslümanlara onurlarını ve saygınlıklarını yeniden kazandıran Müslüman bir kahramandır. O bizim halkımız, liderlerimiz ve toplumumuz için bir örnektir” demişti.

“Bizim vazifemiz; düşmanın azlığını veya çokluğunu mukayese etmek değil, onun karşısına çıkmak olmalıdır.”

Evet, İslam Birliği belki de Kudüs konusunda yakaza hale evrilir, yeni bir Selahaddin ve ideallerini doğurmaya namzet olur. Kudüs fatihi Selahaddin’in gölgesi Kudüs’ü korumaya yetmiyor. Yeni bir Selahaddin lazım.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz