- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkan Yardımcılarından Yunan Eva Kaili’nin, AP’ye ev sahipliği yapan Belçika’nın başkenti Brüksel’de yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınmasının ardından Yunanistan’daki mal varlıklarının da dondurulduğu açıklandı.
Yunan Devlet Ajansı AMNA’nın haberine göre, Kaili’nin ve eşinin adına bir ay önce kurulan gayrimenkul şirketinin mali faaliyetleri Yunanistan’ın Kara Para ile Mücadele Kurumu tarafından donduruldu ve şirket faaliyetleri mercek altına alındı. Kaili ile eşi, annesi, babası ve kardeşlerinin tüm mal varlıkları da donduruldu.
Yunanistan muhalefetindeki Değişim Hareketi-PASOK Partisi seçim listesiyle Avrupa Parlamentosuna seçilen Kaili’nin gözaltına alınmasına ilişkin partiden yapılan açıklamada, “Yolsuzluk davası bizi üzmektedir ancak PASOK’un Kaili ile ilişkileri uzun zamandır zayıflamıştı. Herkes kendi yoluna gitmişti.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, dinleme skandalında da Kaili’nin parti ile aynı duruşu göstermediği ve hatta Yeni Demokrasi görüşlerine daha yakın tavır sergilediği için parti ile ilişkilerinin gevşediği ileri sürülerek Parti Başkanı Nikos Andrulakis’in Kaili’nin bir sonraki seçimlerde partiden aday olmayacağını daha önceden bildirdiği savunuldu.
Kaili meselesinin PASOK’u yaralamadığı öne sürülen açıklamada, genel olarak politik sistemin güvenilirliğinin yaralandığı iddia edildi. AP Başkan Yardımcılarından ve AP’nin SYRIZA Grup Başkanı Dimitris Papadimulis, OPEN TV’ye konuya ilişkin verdiği röportajda, dinleme skandalının da Avrupa Parlamentosuna bağlı birimler tarafından ortaya çıkarıldığına işaret ederek “Eğer yolsuzlukla Yunanistan dahil her yerde mücadele etmek istiyorsak, zira Yunanistan’da da var, daha etkili yolsuzluk kovuşturması ve kontrol mekanizmasına ihtiyacımız var.” dedi.
Papadimulis, Kaili’nin yolsuzluk gerekçesiyle gözaltına alınmasını üzücü bir olay olarak niteleyerek bunun Yunanistan’a zarar verdiğini ifade etti.
Hükümet Sözcüsü Yannis İkonomu ise haftalık olağan basın toplantısında, Kaili’nin yolsuzluk skandalında adının geçmesinin kendi partisini yaralamadığına ilişkin partiden yapılan açıklamaların anlamsız olduğunu savundu.
Avrupa Parlamentosunda rüşvet iddiası
Belçika Federal Savcılığından 9 Aralık’ta yapılan açıklamada, ismi verilmeyen bir Körfez ülkesinin birkaç aydır kararları etkilemek amacıyla AP’de stratejik konumdaki kişilere büyük miktarda nakit para verdiği ve maddi değeri yüksek hediyeler teklif ettiğinden şüphelenildiği duyurulmuştu.
Açıklamada, yapılan aramalarda toplam 600 bin avro değerinde nakit, bilgisayar ekipmanı ve cep telefonu ele geçirildiği ifade edilmişti. Basında çıkan haberlerde ise eski AP Başkan Yardımcısı Eva Kaili ve bazı parlamenterlerin, AP’nin ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek üzere Katar’dan rüşvet aldığı iddia edilmişti.
Belçika medyasındaki haberlere göre AP’nin 14 başkan yardımcısından biri olan Kaili ile Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı’nın (S&D) eski İtalyan milletvekili ve İtalyan Articulo Uno Partisi Üyesi Pier-Antonio Panzeri, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Luca Visentini ve S&D grubundan asistan Francesco Giorgi gözaltına alınanlar arasında yer alıyor. Resmi açıklamalarda, Kaili ile diğer parlamenterlerin, “yolsuzluk soruşturması” kapsamında gözaltına alındığı ifade ediliyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosunun (AP) 14 başkan yardımcısından Yunan milletvekili Eva Kaili hakkındaki yolsuzluk suçlamalarının çok ciddi ve endişe verici olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol ile Avrupa’da gelecek yıl gaz sıkıntısı olmaması için alınması gereken önlemleri değerlendirdikleri basın toplantısında, AP Başkan Yardımcısı Eva Kaili hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili soruları yanıtladı.
“Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı hakkındaki iddialar son derece endişe vericidir ve çok ciddidir. Bu, insanların kurumlarımıza olan güveniyle ilgili bir meseledir.” diyen von der Leyen, bu güvenin en yüksek etik standartları gerektirdiğini vurguladı.
Von der Leyen, AB Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Merkez Bankası, Avrupa Adalet Divanı, AB Sayıştayı gibi tüm AB kurumlarını kapsayan bir etik kuruluş oluşturulmasını martta teklif ettiğini hatırlatarak tüm AB kurumlarının şeffaf şekilde aynı etik kurallara uyması gerektiğini dile getirdi.
“AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas’ın Katar’daki Dünya Kupası ile ilgili açıklamalarının arkasında mısınız? Tüm Komisyon üyelerinin Katar’a ziyaretleriyle ilgili iç soruşturma yapıyor musunuz?” sorusu yöneltilen von der Leyen, Katar ile birçok küresel ve bölgesel konuda işbirliği yaptıklarını hatırlattı.
Rusya’ya enerji bağımlılığından kurtulmak için Katar ile doğal gaz alımında işbirliği yaptıklarına değinen von der Leyen, insan hakları konularında seslerini yükseltmeye devam edeceklerini, çalışma hayatıyla ilgili Katar’ın yaptığı reformlar konusunda Uluslararası Çalışma Örgütü ile işbirliği içinde olduklarını ifade etti. Von der Leyen, AB Komisyonu üyelerinin tüm görüşme ve ziyaretlerinin şeffaf olduğunu söylemekle yetindi.
Katar iddiaları reddetti
Katar ise Avrupa Parlamentosunun bazı ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek için stratejik konumdaki kişilere rüşvet verdiği yönündeki iddiaları yalanlamıştı.
Katar Avrupa Birliği Misyonundan yapılan açıklamada, “Basında haberleri çıkan bazı kişilere yönelik suçlamalarla Katar’ın ilişkilendirilme çabalarının kesin bir dille reddedildiği” belirtilmiş, Katar devletinin birtakım iddialarla ilişkilendirildiği bu haberlerin asılsız olduğu ifade edilmişti.
Açıklamada, Katar’ın uluslararası hukuka ve devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallara tam uyum içinde ve kurumsal ilişkiler yoluyla diplomatik olarak çalışmalarını yürüttüğü kaydedilmişti.