Masadan ilk kalkan hesabı da öder

Aslında ‘masadan son kalkan hesabı öder’ diye bilinir.

Ama bu masa farklı. 

Her ne kadar aralıklarla bir araya gelip yemek yeseler de ödenecek hesap bu defa farklı olacak.

Altılı Masa.

Son günlerde masanın ayaklarından şiddetli gıcırtı sesleri geldiği söyleniyor.

Her an çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu savunanlar var.

İktidarın küçük görünümlü büyük ortağı da sürekli masanın altını oymakla meşgul. 

Onlar da masanın dağılacağını savunuyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in masayı dağıtacağını iddia edenler bile oldu. 

Bunu hissetmiş olacak ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da İYİ Parti’ye yönelik “Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.” şeklinde çağrıda bulundu. 

Bahçeli’den sonra Erdoğan da İYİ Parti’yi Cumhur İttifakına davet etti.

“Dün neyi savunduysak bugün de aynı şeyi savunuyoruz.” diyen Akşener ise “Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık bundan sonra da olmayacağız.” ifadelerini kullanarak masadan kalkmayacağını açıkladı.

Akşener de biliyor ki bu masadan ilk kalkan hesabı da öder.

Bu defaki kumar masası da değil ki geçmişte o kumarı oynadı ve kaybetti.

2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün çatı adaylığı konusunda yan çizdiği için bugün farklı şeyler konuşuyoruz.

Kaybedilen 5 yılın hesabı elbette Akşener’in defterine de yazılıyor.

Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil.

Şimdi de Altılı Masanın, ortak bir Cumhurbaşkanı adayı çıkaramaması ve de HDP’nin desteğini alamaması halinde karşımıza çıkacak tablo 2018’den farklı olmayacaktır.

Masanın daha çok İYİ Parti ayağından şiddetli gıcırtılar geliyor. 

Sayın Akşener, sözcüleri üzerinden sürekli CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk baktığının mesajını gönderiyor.

Mansur Yavaş’ın ortak aday olması konusunda masa altından çalışmalar yürütüyor.

O zaman soralım:

2018 yılında “kesin kazanıyorum” diyerek ortak adaylık masasına gelmeyen ve bırakın kazanmayı partisinden dahi daha az oy alan hatta partisini baraj altı bırakan bir liderin siyasi öngörüsüne şimdi yeniden inanmamız ne kadar doğru olur?

Altılı Masanın canı olmasa da bir toplumsal ruhu var.

Cumhur İttifakına karşı en büyük kozda işte bu ruh.

Seçime kısa bir zaman kala eğer bu ruh da kaybedilirse Millet İttifakı kazanmayı rüyasında görebilir.

Altılı Masa, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda da sadece masadakilere takılıp kalmamalı. 

Meseleye çok geniş perspektiften bakmasında yarar var.

Altılı Masanın son açıklamasındaki kendinden emin şu düşünceye de katılmadığımı belirtmek isterim:

“Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, Altılı Masanın ortak adayı 13. Cumhurbaşkanı olacak ve parlamentoda ulaşacağımız büyük bir çoğunlukla en kısa zamanda Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçerek Anayasa’dan ve milletten kopmuş bu otoriter yönetime son vererek milletimizi özgür ve müreffeh yarınlara kavuşturacağız. Tüm vatandaşlarımız müsterih olsun.”

Altı partinin siyaset tarzına bakınca insan ister istemez müsterih olamıyor işte.