Sadece Yüzeyi Görenler, Bu Kitabı Muhakkak Okusun

0

Timothy Snyder’in, “Tiranlık Üzerine / Yirminci Yüzyıldan Yirmi Ders” adlı kitabının girişinde; yazar Leszek Kolakowski şöyle der:

“Siyasette kandırılmış olmak bir mazeret değildir.”

Kitaptaki epigrafın sahibi olan ünlü Polonyalı filozof ve tarihçi Kolakowski, komünist rejim aleyhinde konuştuğu için Varşova Üniversitesi’ndeki kürsüsünden olmuş ve kitapları basılmamıştı.

“Tiranlık Üzerine” adlı kitabı yorumlayan 2015 yılı Nobel Edebiyat Ödülü Sahibi Svetlana Aleksiyeviç ise; “Hızla faşizme yaklaşıyoruz. Bu konuda sanrı yaşamadığımızı görüyorum” diye mukabelede bulunur.

Geçen yıl yayımlanan bu kitabı, kaçıncı defa okudum, hatırlamıyorum. Makalelerimde yer vermediğime şaşırdım. Geç kalmış sayılmam. Okunası kitaplar her daim tavsiye edilebilir zamansızlıktadır.

Kitapta anlatılanlar, insanlığın ortak hikâyesidir. Siyasi hırslar, çıkar ilişkileri, insanlık tarihini benzer yönetimlere sürüklemekle kalmıyor, benzer kişiliklerde siyasetçiler de doğuruyor. Yaşananlar bugüne namzet…

Yayımlanır yayımlanmaz birçok ülkede bestseller olup tartışmalar yaratan “Tiranlık Üzerine”, sadece tarihî ve politik tespitler yapmakla kalmıyor aynı zamanda demokrasiyi, özgürlüğü, insan haklarını korumak adına neler yapabileceğimizi de anlatıyor.

Ben neler yapılması gerektiğini; kitaptan alıntılayarak kısa kısa maddeler halinde sıralayayım.

Peşinen itaat etmeyin.

Kurumları koruyun.

Tek Partili devlet sisteminden sakının.

Dünyaya karşı sorumluluklarınızı üstlenin.

Mesleki ahlâk değerlerinden şaşmayın.

Paramiliterlere dikkat edin.

Silahlanmak zorunda kalırsanız bunu çok iyi düşünün.

Diğerlerinden ayrışın.

Dilinize özen gösterin.

Gerçeklerden şaşmayın.

Araştırın.

Karşınızdakilerle göz teması kurun, sohbet edin.

Somut politikalar uygulayın.

Özel hayatınız olsun.

Hayırlı işlere katkıda bulunun.

Diğer ülkelerdeki akranlarınızdan bir şeyler öğrenin.

Sakıncalı sözcüklere dikkat edin.

Hayal bile edilemeyen gerçekleştiğinde sakinliğinizi koruyun.

Vatansever olun.

Elinizden geldiğince cesaretli davranın.

Demokrasiler çok kırılgandır. Kötü bir niyetle her zaman istismar edilebilir. Daha önce de görmüştük. Sinemacı kimliğimle de tarif edecek olursam; “Bugün de aynı görüntüler aynı taktikler sahnede sergileniyor. Sinopsis hep hazır hep aynı; geriye sadece sahnede uygulamak kalıyor…”

Herkesin yaptığını yapmak kolaydır. Diğerlerinden ayrışırsanız, fark yaratabilirsiniz. Farklı bir şeyler yapmak ya da farklı şeyler söylemek size tuhaf gelebilir. Fakat bu tedirginliği yaşamadan özgür olmak mümkün değildir. Rosa Parks’ı hatırlayın:

[Otobüste oturduğu koltuğu bir beyaza vermesi söylenince yerinden kalkmayan ve bu yüzden tutuklanan Amerikan İnsan Hakları Savunucusu. Bu olay modern Amerikan tarihinde bir kırılma noktasıdır.]

Kölelik karşıtı Amerikalılardan Wendell Phillips, “özgürlüğün bedeli sonsuz ihtiyattır.” demiş ve “Genel özgürlük için her gün yeni bir manevra yapılmalı, yoksa ortada özgürlük falan kalmaz” diye de eklemişti.

“Günümüzün Nasıl Senarize Edildiğine Dair, En Bariz ve En Net Sinopsis” diye tarif ediyorum bu kitabı. Muhakkak alın, okuyun. Her sayfayı çevirişinizde şaşıracaksınız, günümüzü ve kitabın sayfalarını birbirine karıştıracaksınız. Uydurulan bir takım yalanla dolanın nasıl gerçekmiş gibi sunulduğunu göreceksiniz.

Eğer gerçek diye bir şey yoksa, o zaman hiç kimse hükümeti eleştiremez; çünkü bunu yapmak için bir temeli olamaz.

Hayat politik bir kavramdır. Bugünün sembolleri, yarının gerçeklerini mümkün kılar. Hiç kimsenin; Tiranı oynamasına fırsat verilmese ne güzel olur.

Ben fırsat buldukça kitaptan esinlenip, makalelerime bu ilhamları taşıyacağım.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz