- Seçime doğru: Sandık nasıl ‘darbe’ olur? Yoksa kast edilen seçimin mevcut iktidara darbe vurması ihtimali midir? - 29 Nisan 2023
- Erdoğan’ın rahatsızlanması AK Parti ileri gelenlerinin vücut kimyasını bozmuş gibi… - 28 Nisan 2023
- Seçime doğru: Şapkadan tavşan niyetine uçak, gemi, tren çıkıyor.. İktidarın bu hesabı doğru olabilir mi? - 27 Nisan 2023
Siyasi videoları YouTube’da izlerken bazen gözüm ‘el çabukluğu marifet’ diye de adlandırılan sihirbazlık gösterilerine kayıyor.
Adam genç bir Güney Koreli. Adı Jeki Yoo. “Bütün amacım bir gün Las Vegas’ta sürekli gösteri yapma imkanına kavuşmak” diyerek yola çıkmış. Ülkemizde ‘Yetenek Sizsiniz’ olarak gösterime girmiş yarışmanın orijinali olan ‘America’s Got Talent’ yarışmasında birinciliği de var. Yaptığının ‘illüzyon’ olduğunu her fırsatta kendisi söylüyor.
‘İllüzyon’, yani aslında olmayanı olmuş gibi göstermek… Algı yoluyla yanıltma…
Benim son izlediğim ağzımı açık bırakan gösterisi, ilk bakışta olağanüstü basit: Elinde sadece 4 iskambil kartı tutuyor Jeki. Tuttuğu kartları bir-iki kez sayarak izleyicilere gösteriyor. Hepsi 4 kart işte. “Şimdi bakın” dedikten sonra Jeki’nin elindeki 4 karttan, önce birinin, sonra birinin daha azaldığını ve en sonunda elinde hiç kart kalmayana kadar bütün kartların yok olduğunu görüyoruz. Bu arada, elinin iki tarafını da açıp göstererek yok ettiği kartları orada saklamadığını da ispatlamış oluyor.
Gösteriyi üzerinde siyah bir örtü bulunan cam bir masada yapıyor.
Doğal olarak akla ilk gelen, siyah örtünün kartları saklamada kullanılması oluyor.
Jeki bunu kendisi izleyenlere hatırlatıp siyah örtüyü kaldırarak yeni bir meydan okumasına başvuruyor.
Elinde yine aynı dört kart. Bu defa masada camın üzerine yerleştirdiği dört karttan her birini sırayla camın altına düşürüyor, teker teker.
Camın üstündeki kartlar camın altına düşüyor. Camda delik filan yok veya gözlerime yokmuş gibi geliyor…
Aman Allahım.
Videoyu başa sarıp tekrar ve daha dikkatle izleyerek “Nasıl yapmış olabilir?” soruma cevap arıyorum, ama ne çare.
Katıldığı yarışma kendisine Las Vegas hayalini gerçekleştirme fırsatı verecek. Yarışma jürisi iki kişiden oluşuyor. Jüri üyelerinin ikisi de hayatlarının yarıdan çok daha fazlasını aynı uğraş alanında geçirmiş deneyimli sihirbazlar. Jeki’nin el çabukluğunu övüyor, ama “Bizi aldatamadın” diyorlar…
Onlar anlamışlar ‘sihir’ diye adlandırılan aslında el çabukluğu ürünü olan gösterinin nasıl yapıldığını…
Ben hala karanlıktayım ve öyle inanıyorum ki, aynı videoyu izlemiş sayıları 2 milyona ulaşan kişi de öyle.
Aldatmak bu yaptığı.
Jeki beni aldattı.
Kendimi, “Ne de olsa el çabukluğu, ne olacak” diye avutuyorum.
Ardından da yeniden siyasi videoları izleme eylemine dönüyorum.
Dönüyorum dönmesine ama nedense her izlediğim üç hafta sonra yapılacak seçimle ilgili videoda karşıma çıkan konuşmalar, sona erdiklerinde, sihirbazın el çabukluğuna dayalı marifetini bana hatırlatıyorlar.
Vaatler, vaatler, vaatler…
İktidarın vaatleri, muhalefetin vaatleri…
Önce elde avuçta dört kart varken birden birinin ortadan kaybolması, sonra diğerinin, sonra üçüncünün ve en sonunda da elde hiç kart kalmayışı…
Aynı durum biraz önce izlediğim videodaki vaatlerin teker teker kaybolması izlenimi bırakıyor zihnimde.
Jeki’nin gösterisi sırasında kendime sorduğum “Nasıl oldu da böyle oldu?” sorusunun benzerlerini bu defa vaatlerini dinlediğim politikacılara yöneltiyorum.
Kendi kendime tabii.
Neden bunu hayata geçirmek için bugünü bekledin?
Sorularımdan biri bu.
Pekala daha önce de yapılabilecek bir konu tam seçim öncesine ertelenmiş…
Tamam “Yapacağım” diyorsun ama bu vaadinin gerçekleşebilmesi için ülkenin maddi imkanlarının yeterli olmadığını benden daha iyi sen biliyorsun. Hangi bütçeyle, nereden kaynak bularak vaat ettiğini gerçekleştireceksin?
Soruyorum ama sorumun olumsuz cevabını da biliyorum.
Aynen sihirbazın elindeki kartların teker teker ortadan kaybolması gibi bir etki yaratıyor üzerimde biraz önce izlediğim vaatlerin sorularım sonrasında buharlaşıp uçuvermesi…
Yarışmanın jüri üyeleri gibi, ben de, lafın sihirine kapılacak gibi olduğum halde, politik sihirin üzerimde kalıcı etki bırakmadığını fark ediyorum.
İçimden geçeni, izlediğim her siyasi video sonrasında, “Başarılısınız, vaatlerle destekli sözleriniz beni etkiledi ama maalesef beni aldatamadınız” kalıbıyla dilimle ifade ettiğim de oluyor.
Ardından da, “Ben fark ettim, ama bunları izleyen herkes fark edebilmiş midir?” diye düşünmeden de edemiyorum.
Seçim yarışmasında, sözleri en aldatıcı olan, vaatlerini en iyi sunan, el çabukluğunu fark ettirmeyen ve böylece bizleri kendisine oy verdirmeye sevk edecek olan, -iktidarı- kazanacak…
Las Vegas’ta gösteri şansı yakalamaya çalışan sihirbazın hayali ile siyasilerin iktidar hayali arasındaki benzerliği görebiliyorum.
Herkes göremese bile.
En iyisi yazının burasında ben aradan çekileyim ve sizleri Jeki Yoo’nun jüriyi oluşturan iki kıdemli sihirbazı aldatamadığı yarışmanın videosuyla baş başa bırakayım.