Türk Siyasetinin Kuru Ağacı

0

Ümit Özdağ’ın İYİ Parti Genel Merkezindeki odasını topladığı haberinin muhtelif versiyonları basında yer aldı. 31 Mart’a kadar ya da 31 Mart’tan sonra yokum tarzı kirli bilgiler tedavüle çıktı. Bana gelen bilgi içeriden olduğu için itibar etmek zorundayım. Bendeki bilgi “31 Mart’tan sonra yokum” dediği şeklinde. Tabii yalanlanır, doğrulanır ona göre tekrar değerlendiririz. Ama şurası kesin: bir sıkıntı var.

Benzer tartışmalar CHP için de oldu. HDP için de oldu. Saygı siyaseti ile yüklü Saadet biraz bu tür tartışmaların az duyulduğu bir camia. Ama biliyorum ki, bir TV teşkilinde dahi görüşler, kişiler etrafında tartışmalar oldu oluyor.

Tartışmanın az da olsa yayıldığı MHP ise, karşı cenahtan az çok farklı ses çıkaran yegane yapı. Orada ise direk ihraç mekanizması devrede. Davadan döndüğüne inanılan kendini kapının ardında buluyor.

İktidarın ise bu konularla hiç işi olmuyor. Eskiden ayrılanlar muhalif olurdu. Şimdi ayrılanlar ise belli ki tren bileti ellerine verilip yollanıyor. Gittikleri yere varıp varmadıkları kontrol da ediliyor.

Ülkede demokrasi seçimlere tahvil edilmiş ama demokrasi ile ilgisi olmayan iki partinin kolektif algısı ile halkın yarısının oyu doğrudan mundar olarak işaretlenmeye çalışılıyor. HDP diye bir partinin varlığı bahane edilerek, kendi ittifakına oy vermeyen herkesin adeta bir virüsten etkilenmiş, epidemiye tutulmuş gibi atacağı oyların sağına soluna HDP bulaşacağı ifade ediliyor. HDP’nin kendi seçmenine en ağır bir hakaret ve onları toplumun adeta kast sisteminin en dibine layık gören bu anlayışın demokrasi ile ilgisinin olmadığı göz önüne geliyor.

Ülkedeki seçimleri biz ve onlar katılığında ayrıştıran iktidar siyasetinin dünya tarihinde görülmemiş bir sözde demokrasiye indirgeme riskine ve halkın yaklaşık yarısına oy tercihinde kısıtlama öngörmeye dayanan siyasetten parti içi demokratlık beklemek de zaten çok rasyonel olmayacaktır.

Yandaş basın aracılığı ile miladı geriye çekilip örneğin Gezi olaylarına teşmil edilse de 7 Haziran 2015 seçimlerinin iradesine MHP’nin olmasa da liderinin dolaysız müdahalesi ile riayet etmemenin neticesi olduğu aşikar olan politik-iktisat krizinin derinlerine dalmış durumdayız.

Politik alandaki en azami gücü, tamamıyle biat etmiş yazılı ve görsel basının sahte ve Orwelyan taktikleri ile temerküz eden iktidarın iktisadi alandaki kırılganlığı ise aslında bu siyasetin meyvesi olarak dallardan fışkırmış durumda.

Akpartinin 16, Erdoğan’ın 25 yıllık iktidarında politik gücünün hiç bu denli zirvede olduğuna, hapishanelerin gazeteci, siyasetçi ve akademisyene doyduğuna şahit olmuş muyduk?

Türkiyenin 60-80 yıllık ve daha yenice ama dinamik gazetelerinin bağlandıkları havuzla kirlenen sayfalarının artmasıyla ters orantılı tirajlarının hiç bu kadar yerleri süpürdüğünü görmüş müydük?

Futbolun dahi ülkenin geleneksel 3 büyüklerinin ya da yerel dinamiklerle şekillenen isyankar Anadolu isyancılarının değil, iktidarın şubesi niteliğindeki bir yapının tahakkümüne girdiği günlerdeyiz.

İktidarın elini atmadığı, sözünü geçirmediği alan yok gibi.

Bu alan hücumu öyle bir noktaya geldi ki bundan tam 81 yıl önce ölmüş bir insanın attığı imzanın dahi alt okumasını ve niyetini çözme cüretini buluyor kendinde.

Miras hukuku gibi Hukukun temeli olan Roma Hukukundan beri evrenselliği haiz bir gerçekliği Atatürk ve İş Bankası gibi cumhuriyet sembolleri üzerinden tehdit etme özgüvenini kendine ekleyebiliyor.

Politik gücün maksimizasyonu, iktisadiyatın yerleri süpürmesi ile eş zamanlı bir grafik veriyor. Bunun adı aslında çok önceden konmuş.

Bunu söyleyen de Demokrasinin beşiği denilen İngiltere’nin gelmiş geçmiş en önemli Başbakanı.
Ne demiş Churchill demokrasi için:
“Diğerlerini Saymazsak Demokrasi dünyanın en kötü yönetim biçimidir.”

İster Ümit Özdağ’ın itirazı, ister Gürsel Tekin’in çıkışları, isterse HDP’nin içindeki çatışmalar. Bunlar bütün seçimleri kazanmakla övünen AKpartinin demir disiplininden değerlidir.

Siz bakmayın Ahmet Hakan’ın verdiği akıllara ve parti içi tartışmalara tepeden bakışına.
Bir ağaç ancak dallları varsa ağaçtır.
Dalsız ağaç ağaç değildir ya da olsa olsa kurumuş bir ağaç ölüsüdür.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz