Veysi Dündar’dan Haftasonu Ocakbaşı (18 Mart – 24 Mart 2019)

VİYANA OCAĞI :

Ne çektin be Viyana!

ANTİEMPERYALİZM OCAĞI :

Kim derdi ki Mehmet Ağar “Kahrolsun Emperyalizm” sloganı atacak.

REKABET OCAĞI :

344 liraya köprü geçmeyi hangi kurula şikayet etmeli ?

NE OLMUŞ OCAĞI :

Ne bayrağı olacaktı?

YÜREK ACITAN OCAĞI :

Sizin hiç kızınız öldü mü? Kızı ölene ceza geçer mi?

İMA OCAĞI :

Gökçek ve Topbaş’a selam.?
DÜNYAYI KARIŞTIRAN OCAĞI :

İnsan aynı konuda birbirine 180 derece farkla laflar ederse dünyanın da böyle kafası karışır işte..!

ANZAK RUHU OCAĞI :

“Anzak ruhu nedir?” diyen anlamak isterse zamandan münezzeh bu haberin özüne baksın.

KÜLÜNK OCAĞI :

Ne çektin be Ayasofya…

DENETÇİ OCAĞI :

Malkoçoğlu filmleri vardı. Sahi ne oldu onlara?

KLİP OCAĞI :

İşte klip ve mesaj budur. Türk sağı küllerinden doğar mı ? Bakalım göreceğiz.

MUHALEFET OCAĞI :

Biri Mustafa Yeneroğlu’na hangi partiye üye olduğunu hatırlatsın.

TEKNOLOJİ OCAĞI :

İlk Türk uçağı göklere çıkmadı. Türk robotu sahalara çıktı.

MÜJDE OCAĞI :

Türkiye’de 50 yıldır olmayan tek şey 4 seneyi seçimsiz geçirmekmiş. İster inan ister inanma.

SARIÖKÜZ OCAĞI :

Edirne belediye başkanını trolletmeyecektiniz.

HAFTANIN OCAĞI SÖNENİ :

Gülden Aydın. Hürriyet gazete olmaya veda etti. Gülden Aydın hayata. Ölümüne dair CNN Türk internet sitesinde yazılanlar sanki bir yerlere nazire gibi. Anlayana tabii… “Uzun meslek yaşamı boyunca insana dair haberlere imza attı. Bazen bir şehirde, bazen Suriye’de, Irak’ta. Kalemini vicdan, merhamet ve hakkaniyeti elden bırakmadan oynatan usta gazeteci, bir süredir hastalığıyla savaşıyordu.”

OCAKTA HAFTANIN SÖZÜ : KINAMA ETİĞİ

“Kınama mücadelelerinde çok defa eksiğini çektiğimiz, sahici teessürdür. Kaybımızı idrak etmek için, yalın ve salih üzüntü. Başa çıkmak, aşmak üzere, yas. Neremizden yaralandık, farkına varmak için, düşünmek. Bir şeyi değiştirmek için, öfke.”
Yeni Zelanda üzerine bu ülkede edilen onca bağırışın çağrışımı. Anlayana sivrisinek de saz da anlamayana Tanıl Bora ne yapsın ?

OCAKTA HAFTANIN FİLMİ :

Eski Türkiye kıymete bindi. Malum Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ve bilumum savunma savaşlar pek revaçta. Genişleme döneminin Osmanlı’nın başarılarından söz eden yok. Varsa yoksa “Çanakkale geçilmez”. Buna vesile olan hadise malum. Lakin beni sen anladın sen de yanlış anladın misali iş döndü bir tuhaf okyanusun doğusuna bir meydan okuma ritüeline dönüştü. Reva mı, değil. Bu ülkeye emanet edilmiş Anzak gençlerin toprağa karışmış kemikleri üzerinden siyaset yapmanın akıldışılığına hayret ediyoruz. Bu vesile ile Anzak ruhu denilen ve Çanakkale savaşındaki ya da İngilizce terminolojisi ile Gallipoli Campaign’deki acıların yarattığı ilhamı anmak lazım. Her ulusun çocuğu değerlidir. Bunu da unutmamak lazım.
Buna dair filmlerin birincisi gencecik Mel Gibson’lu Gelibolu’dur.
Unutanlar için iyi bir vesile olması dileğiyle…

OCAKTA HAFTANIN KİTABI :

Tarihi bugüne alet edenler için tabii ki sağlam bir dünya tarihi lazım. 3 öğün okunacak .

Ve tabii ki Ocak Medya yazarı sevgili Sinan Eskicioğlu’ndan bir ilk kitap. Hem de kulun kime kul olacağına dair gayet sıkı bir başlıkla. Nazım’ın davetinden din kitabı kotaran Sinan’ın bize söyleyeceği çok şey var. Hafta içi ilk defa yüzyüze de görüştüğüm Sinan Eskicioğlu’nun bu ilk eserinin uzun yazı serüvenine dair çok önemli bir ümit vadettiğini de söylemem şart.

OCAKTA HAFTANIN BEYOĞLU KÖŞESİ :

Seçime 1 hafta var. Alper Taş Beyoğlu, rakibi ise arsa derdinde. Vaziyet kritik. Yemeye içmeye zaman yok. Alelacele davranmamız lazım. O zaman Taksim’de Bambi’de Islak Hamburgerin vaktidir. Yanında da ayran. Hadi bakalım durmak yok.

OCAKTA HAFTANIN İSTANBUL KÖŞESİ :

Tarihten oy devşirme telaşında olanlara biraz ters gelecek ama İstanbul’da İngiliz askerlerinin medfun olduğu Haydarpaşa İngiliz Mezarlığı bu ülkenin koynuna yabancı askerler için bir kucak ayırmış aslında.
Özel izinle girilse de varlığının ayırdında olmak lazım.
Mezarlığın doğuş hikâyesi 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı’na uzanıyor. Sultan Abdülmecid dönemindeki savaşta, İngiltere Fransa’yla birlikte Osmanlı’nın yanında savaşa girdi. Rusya’ya karşı verilen bu mücadelede büyük kayıplar verildi. İşte bu arazi de Osmanlı tarafından savaşta ölen İngiliz askerleri için tahsis edilmiş. Zira Kırım Savaşı sırasında İngiliz Ordusu’nca kullanılan Haydarpaşa Askeri Hastanesi’nde ve sonradan Kırım cephesinden yaralı olarak gelip bu hastanede ölen ve yine hastane olarak kullanılan Selimiye Kışlası’nda yaşamını yitiren askerler buraya gömülmüş.”
Aynı dönemin anısını yansıtan Kırım Kilisesi ise Beyoğlu’nda. İzinle değil ama minik bir bağış ile girmek mümkün.

OCAKTA HAFTANIN MÜZİĞİ :

Filmimiz Gelibolu ise müziğimiz de bir klasik olur:
Albinoni Adagio.
Unutulmaz filme dahil olan Unutulmaz müzik