Yahudilerin Filistin’den Sürülüşleri ve Yayılışları (1)

0

Roma İmparatorluğu Filistin’i idaresi altında bulundurduğu devirde, İmparator Titus, M.S. 74 senesinde Yahudileri, karıştırıcılıklarından ve cemiyette meydana getirdikleri huzursuzluktan dolayı Filistin’den sürmüş çıkarmıştı.

Arabistan’ın muhtelif yerlerine, bilhassa Mekke, Medine dolaylarına ve Yemen’e kaçıp yerleşen Yahudiler, buralarda da rahat durmuyorlardı. 

Dinlerini yaymak, geniş menfaat ve büyük servetler elde etmek için, kendilerini kabul eden memleketlerin her türlü nizamını bozuyorlardı.

Henüz İslâm nazil olmamışken; Yahudilerin Yemen’de Habeş ve İran’da meydana getirdiği karışıklıkları kısaca anlatayım:

523 yılında Yemen hükümetini ele geçiren zalim bir Yahudi, ahaliyi Hıristiyanlığı bırakıp Yahudi dinine girmeye zorlamış, en korkunç ve vahşice cinayetler işlemekten çekinmemişti. Kazdırdığı hendeklere odunlar doldurtup tutuşturmuş, dinlerini değiştirmek istemeyen Hıristiyanları içlerine attırmış, binlercesini yaktırmıştı.

Bu zalimin, Yahudiliği demir ve ateş kuvvetiyle yaymak hususundaki azgınlığı, Bizans İmparatorunun isteği üzerine Habeş Hükümdarının açtığı harple önlenebilmişti. Böylece Yemen hakimiyetini ele geçiren Hıristiyan Habeşliler, bir müddet sonra bütün Arabistanı Hıristiyanlaştırmaya kalkışmışlardı. 

Habeşistan’ın Yemen Valisi Ebrehe, San’a şehrinde büyük bir kilise yaptırmış, Arapların en büyük mabed olarak bu kiliseyi tanımalarını, daima burayı ziyaret etmelerini sağlamaya çalışmış, bu uğurda şiddet kullanmak ve kan dökmekten de geri durmamıştı. 

Fakat Araplar o zamanlar putlarla doldurup tapındıkları Mekke’deki Kabe’yi en büyük mabed olarak tanımakta devam etmişler, yanıldıklarından ve sapıklığa düştüklerinden “dedelerimizin dinidir” diye puta tapıcılığı da terk etmemişlerdi.

Ebrehe, Araplara Kabe’den yüz çevirtemeyince, 570 yılında fillerle de kuvvetlendirdiği büyük bir ordu ile Kabe’yi yıkıp yok etmek için Mekke üzerine yürümüş, karşı koyamayacak durumda olan Mekkeliler civar dağlara kaçışmışlardı.

Aslında yüzyıllarca evvel tek bir Tanrı’ya tapmak için kurulmuş olan Kabe’yi Allah korumuş, Habeşlilerin tepesine sürü sürü kuşlar saldırmış, şiddetli bir kum fırtınasından sonra sağanak sağanak yağan yağmur ordunun nizamını bozmuş, kılavuzları dağıldığından ordu çölde yolunu şaşırmış, o sırada çıkan salgın bir hastalık da hepsini kırmış geçirmişti.

Arapları pek korkutan bu hadisenin olduğu yıl, tarihe “Fil Yılı” diye geçmiş ve o yıl, İslamiyetten evvelki devrin başlangıç yılı sayılmıştır. 

(Yarın devam edeceğim)

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz