Yol Hikayeleri 6. Gün: Göbeklitepe-Şanlıurfa

0

Romantizm’den Sert Siyasi Rekabete Yoğun Bir Gün…

Güneydoğu bir yapboz gibidir. Yapbozun en güzel yanı parçaların “şak” diye yek diğerine uymasıdır. Herkes yerli yerindedir ve komşusu ile uyumun keyfini çıkarır.

Mardin, Urfa, Antep, Adıyaman, Diyarbakır birbirini tamamlayan resmin birer parçası. Bu uyumu ülkenin başka bölgelerinde de bulmak mümkün olsa bile hiçbiri Güneydoğu kadar sahici değildir. Bunun sebebi de, ülkenin en kozmopolit yöresinin bu bölge olması.

Diller dillere, dinler dinlere karışır. En eski İseviler, azalsalar da Museviler, İslam coğrafyasının tüm temsilcileri bir aradadır. Kürtçenin lehçeleri, Arapça’nın uhrevi ritmi, Türkçe’nin ülke geneline yaygın baskınlığını yumuşatıp hayata dahil eder.

Memleketim Mardin olsa da ne Urfa’da ne Antep’te ne Diyarbakır’da ne Adıyaman’da yabancılık çekerim. Bunun arka planında neredeyse medeniyetin beşiği bir coğrafyanın izlerinden yürünüyor olması var.

Herşeyin başladığı yer Mezopotamya ise Mezopotamya’da herşeyin başladığı yer de Göbeklitepe’dir.

Yol hikayemin Urfa’da yoğun siyasi gününe başlamadan Göbeklitepe’de arınmak istedim. Sevgili Ertuğrul Günay ağabeyimin yol hikayelerime istinaden Mardin’i muhteşem betimlediği paylaşımını da terkime koydum. Bir kültür bakanının bu ülkenin değerleri ile barışıklığını ifade kabiliyetinin ne büyük şans olduğunu anladım. AKP’nin neden başlangıç kodlarından bu kadar uzak olduğu bu günlerde sevimsiz durduğunu da bir kez daha teyit ettim.

Ertuğrul Günay AKP treninden çoktan inmişti.
Belli ki trenin gidişinin gidiş olmadığını çoktan kenara yazmıştı.

Güneşli bir sabahta ören yerine doğru yol alırken bereketi renginde olan kızıl Mezopotamya toprağının ilk bahara doğru kendini açmasına şahit oldum. Yol kenarında biraz çaresiz gördüğümüz 3-5 cana nevalemizden paylaştırmadan edemedik (Küçücük köpek yavruları).

Adının kökeni Timur zulmünden gelen Viranşehir üzerinden Şanlıurfa’ya merhaba dedik. Bu aralar AKP cenahındaki çatlak seslerin üzücü biçimde İslamiyet’in özünü siyasete kurban etmesini sıkça duyup üzülüyoruz.

Eyüpnebi’de yani sabrıyla bilinen Eyüp Peygamber makamında az durup biz de bu cüretkar taarruza karşı sabır niyaz ediyoruz. Neticede biz dinimizi böyle öğrenmedik. Siyaset defteri ayrı amel defteri ayrı bildik. Hz. Eyüp’den (A.S.) adına Cenab-ı Hak’tan sabr-ı celili bu yüzden talep ettik.

Göbeklitepe’ye ücreti mukabili girip bize huşu içinde kadim ve azametli bir geçmiş üzerinden seslenen tarihin yanı başında sessizliğin sesini dinledik.

Murat Sofi
Abdullah Erin: Şanlıurfa Valisi..

Göbeklitepe’yi keşfeden Murat Sofi’yle ve Urfa’nın Mardinli valisi Sn. Abdullah Erin ile birer kare fotoğraf çektirdik.

Bu arada sadece Urfa’da yetişen siyah gülden koku üretilmiş. Reyonlarda satılmakta…

Öğretmenlerinin ellerinden tutup getirdiği öğrencilere de selam vermeden geçmedim. Kendilerine yarın Ocak Medya’da sizden de bahsedeceğim dedim. Ben onların yaşında iken gazete okurdum. Onların bu şansı yok. Yine de internete girip dünyayı avuçlarına alıyorlar.

Göbeklitepe’yi bolca resimle sanal belleğe ama ondan da öte imgemize depolayıp asıl hedefimiz olan Urfa’ya yol aldık.

Urfa’da geçirdiğim saatleri tarif etmek benim için zor. Neredeyse dakika kaybetmeden geçen bir görüşme trafiği oldu.

SP Urfa BBB Adayı Sabahattin Cevheri..
Urfa Mv. Mehmet Ali Cevheri..

Urfa peygamberler şehri ismini hak ediyor. AK Parti’nin rakibi Saadet oldu. Dinsel değerlerin öne çıktığı bu yarışta tabii ki aşiret ya da aile bağları da etken olacak. Cevheri sülalesinin vekil bireyi Mehmet Ali Cevheri iken aday bireyi Sabahattin Cevheri. Birincisi Ak Parti’den ikincisi Saade’tten yola çıkmış. (Sabahattin bey eski bir Akpli. Partisinin beğenmediği görüşlerine muhalefet etmiş ve partisinden daha sonra ayrılmıştı.)

SP Urfa İl Başkanı Niyazi Yanmaz..

Ak Parti başkanı bugün HDP seçmenine dair söylemini düzeltme ihtiyacı duydu, Urfa’da ise Saadet Partisine yönelik yapılan ağır ithamlar için düzeltme beklentisi var. Saadet Partisi Urfa İl başkanı Niyazi Yanmaz “bir şey olmak değil bir şey yapmak zamanı” diye ifade ediyor vaziyeti.

AKP’nin vekil seçimindeki tercihleri fazlasıyla sorgulanıyor. Doğru adaylar değildi deniyor ekseriyeti için. “Muhaliftir, diyecektir” denilebilir ama iddialar yenilir yutulur değil. Seçim sathında insanların hayatını kaybettiği de unutulmamış. Biz de o acıyı yazıya dökmüştük.

Urfa notlarım o kadar çok ki hepsini uzun uzun yazsam muhtemelen yazının hacmi çok büyüyecek o yüzden özetlerle devam edeyim istedim:

Urfa nüfusu 2 milyon civarı. 450 bin kayıtlı Suriyeli var -ki daha fazla olduğu dillendiriliyor- ve Urfa’da ciddi bir seçim havası hissedilmiyor. Esnaf ve işadamları iktidardan ve belediyeden ceza yerim korkusuyla reyini belli etmiyor. Yerel ifade ile Mıhe / Kurre yani Kabadayı dili çok kullanılıyor.

Soğan patates rüzgarı Akp’ye kaybettirecek deniyor. Bize gelen tepkiler sandığa yansırsa, oylar patlar.

Muharrem Sarıkaya’yı da Güneydoğu turunda buluyoruz (eski Türkiye stil gazetecilik).

Sahada edindiğim izlenimi rakamlara dökecek olursam: 10 kişiden 8’i Saadet diyor. Aslında AKP’nin en az sarı hatta kırmızı karta ihtiyacı var. Halk bu seçimde bunu gösterecek gibi…

Urfa’da şehrin göbeğinde oto sanayinin devasa geniş bir arazisi var. Central Park tarzı yeşillendirmeyle şehre nefes aldırır. Altına da çok katlı otopark. Cevheri fakirin fukaranın babası olarak görülüyor. Halktaki teveccühü görülmeye değer.

AKP Urfa BBB Adayı Zeynel Abidin Beyazgül..

AKP adayı Zeynel Abidin Beyazgül de tabii ki de “kazanacağım” diyor ama halkta teveccühü Cevheri’ye nazaran seçimde kendi belli edecek, öyle görülüyor. Beyazgül; “ben 2 milyon insanın oyuna talibim. 2 milyonun belediye başkanı olmak istiyorum” diyor.

Merkez İlçe Haliliye BB Adayı Mustafa Hekimoğlu..

Saadet’in merkez ilçe Haliliye adayı Mustafa Hekimoğlu, 2001-2002 de Urfa Belediyesinden Fazilet Partisi meclis üyesi iken ilk AKP’ye geçenlerden ve Urfa AKP kurucusu. Onunla da uzun uzun sohbet ediyoruz. “Anketler başabaş olduğumuzu gösterse de” diyor, “finali kazanacağımdan eminim.”

Merkez İlçe Karaköprü BB Adayı Metin Baydilli..
Essum Saatçi Aslan..

 

 

 

 

 

 

Vefa Bozacısında rast gelip yolumuzun 2. gününde sözleştiğimiz Karaköprü’nün hem mevcut hem de namzet başkanı Metin Baydilli muhteşem bir ev sahipliği yaptı. Rakibi Essum Saatçi Aslan ile de buluşma sözü alıyoruz. Gecenin 2’sine kadar oturduk, projelerini konuştuk. Çok iddialı, dirençli ve zor bir rakip. Rakipler güçlü olunca, kazanan halk olacak. İktidarı zorlayan bir muhalefet olmazsa, kime ne fayda sağlayabilirsiniz ki!

Metin Beyi zorluyor Essum Hanım ama, Urfa’da yerini muhafaza eden tek aday olarak Metin Baydilli de, en az Essum Hanım kadar zor bir lokma.

Ve iki kulis :
–       Eski Bakan Faruk Çelik Urfa BBB’yi çok istemiş
–       Siverek ilçesinden CHP’den aday olan Fatih Mehmet Bucak’ın, AKP’nin oylarını böleceği ve burada HDP’nin kazanacağı şeklinde bir analiz de var. Belirtmek istedim.

Urfa dünyanın en eski kentlerinden biri. Kimler geldi kimler geçti. Kimseye kalmadı. Ama unutulmayan: Hz. İbrahim’i Nemrut’un ateşinden koruyan odunların şimdi gölün misafiri balıklar olduğu inancı. Her Nemrut’a bir İbrahim gerek. Ve en zor Nemrut ise nefsimizde çöreklenen Nemrut olsa gerek.

Urfa günümün yoğunluğunu yazıya sığdırmakta zorlandım. Peygamber sabrı sizde de varsa yazının sonuna geldiniz. Yarın Adıyaman’da olacağım ama Urfa notlarından birkaç satır daha paylaşabilirim..

Not : Urfaya gidilir de sıra gecesiz dönülür mü? Beni, Metin Baydilli’nin mihmandarlığında eksiksiz kusursuz misafir etmeleri yetmezmiş gibi, sıra gecesinde de ağırlayarak taçlandırdılar. En azından Metin Baydilli’nin şahsında dışlayıcı hiçbir tavrın olamayacağını İstanbul’da hissetmiştim. Hissimde yanılmadım.

Keşke basit bir oy vermeden ibaret olan seçimin demokrasinin sadece bir parçası olduğunu Metin bey kadar herkes içselleştirse. Ve mırranın acılığı sadece kahve fincanında kalsa…

   

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz