2019 Versiyon “1984” – World Wide Ağ’da Çırpınan İnsanlara Dair…

1


Turgut Özal tek kanallı Türkiye’yi çok kanallı Türkiye’ye dönüştüreli 30 küsur sene, iktidar bunu tek kanala çevireli 1 gün oldu.
Dün itibariyle Türkiye’de hayat siyasete tabi oldu. Siyasetin elinde koca bir Demokles Kılıcı var artık. Kocaman bir göz ve kulak her yeri gözleyecek.

“Big Brother Is Watching US. Büyük Birader Bizi İzliyor”
AKP’nin sosyal mühendislik girişimlerinden biriyle karşı karşıyayız.
Hayatımızın tüm katmanlarında siyasi iktidarın tadını rengini kokusunu alacağız.
İnsanlara seçme hakkı tanımayan tepeden inmecilik artık bir yaşam biçimi olacak. İnsanın kınadığına dönüşmesinin izini süreceğiz. Tek parti tektipçiliği ile eleştirilen dönemlerin sınırlı, savaş şartları ile ezilmiş dönemlerine ise hayır okuyacağız.

Bundan sonra bizler ancak RTÜK’ün bize izin verdiği içerikleri görebileceğiz.
RTÜK’ün bize izin verdiği kadarını görebileceğiz. RTÜK’ün izin verdiği şeklini görebileceğiz.

RTÜK kim mi? RTÜK siyasi iktidar…
RTÜK’te 50.000.001 karşısındaki 49.999.999’un esamesi sözü ve itibarı yok.
Türkiye tıpkı Wikipedia’yı yasakladığı gibi Netflix’i ve bunların türevlerini yasaklayacak, zapturapt altına alacak bir yasaya uyandı.

Kimse bana tek parti falan demesin. Bundan daha çılgınını hayal edemezsiniz. Karşınızda insan aklının sonsuz çeşitliliği ile üretilmiş içerikleri denetlemeye; bir tür dünyayı denetlemeye soyunmuş bir akıl var.

AKP 31 Mart’ta yenildi ve 24 Haziran’da hezimete uğradı ise bu alınan karar ve bu uygulama ile aslında asıl yok oluşu yaşamıştır. Yasaklarla mücadele edeceğini ifade eden iktidarın nerdeyse gezegene yasak koymaya tevessül ettiğini görüyoruz.

Adı üzerinde “www” yani dünya çapında ağa süzgeç koyanların parti programını yeniden yazması kendini yeniden tanımlaması gerekir.
“Bundan sonra AKP adına size özgürlükten bahsedenlere işaret dili ile konuşabilirsiniz.”

Kriminal alanı zaten denetlenen ve cezalandırılan hatta bırakın içeriği Kevin Spacey örneğinde olduğu gibi rol alanları dahi sorgulayan oto kontrol sistemi dünyaya yetiyor ama Türkiye’de özgürlüklerin timsali olarak kendini addedenlere yetmiyor.

Bu uygulamaya tevessül edenlerin yapmak istediğini yapamayacağını biliyorum ama bunun yapılmak istenmesi dahi beni dehşete düşürüyor. Bir sonraki aşamada yapay zekanın insanlığı taşınabilir bilgisayarlara beyin dalgalarına hitap eden içeriklere ulaştırdığını düşünün.

Eğer biz bu kafa ile idare edileceksek beyin dalgalarımızın önüne set çekilecek, zihnimizin kıvrımlarında RTÜK adamları ve adımları gezecek.

İktidarın onca televizyonu, gazetesi ve radyosu ile kuramadığı tahakkümün acısını Wikipedia’dan sonra şimdi de ‘www’ ağlarından almasının anlaşılır yanının tıpkı 31 Mart seçimlerinin tekrarında gördüğümüz gibi gerçekliği bükmek olduğu aşikar.

Gerçekliği yeterince büker ve kendi doğrunuzu gerçeklik yerine koyarsanız, doğal gaz zammı yerine doğal gaz kararı haberi okuyabilirsiniz. 
Ya da haberi bazı platformlarda haberi hiç bulamazsınız.
Görüldüğü üzere gerçeği bükmeye ihtiyaç duyanlar ellerinde bunu yapacak enstrüman varsa geri kalanların gerçeği duymaması için de gerekli önlemi almak isteyecektir.

Aslında bu işin yapılmışı ve yazılmışı vardı.
“1984” George Orwell’in eseridir. Ve anlattığı tam da gerçeği bükmek, değiştirmek ve göstermemektir:
“Eğer gerçeği saklamak istiyorsanız onu öncelikle kendinizden gizleyin.”

Dünyanın en büyük havalimanını yaparak dünyanın en çok insanının ülkeyi tercih edeceğini sanmak rasyoneldir.
Ama bu insanların buzlanmış bir internet karşılarına çıktığında hissedecekleri havaalanının o kocaman salonunun etrafında kocaman tel örgüler olduğu düşüncesi olacaktır.

AKP ideolojinin esiri belki de bu haliyle günümüz demokratik dünyasında türünün tek örneğidir.
İnsanları hep birbirine benzeyen ve aynı şeyleri seyreden, okuyan ve takip edenler olarak hayal ettiğini açık etmiştir.

Özgürlük dünyası ile bağını kopardığı ve siyasi iktidarı ele geçirmesinin zihinsel iktidarı ele geçirme gayretine karıştığı aşikardır.
Bu yasanın açıklanabilir, hoş görülecek, makule tahvil edilecek bir boyutu, maddesi yoktur.

İnsanların evinin içinde hayatlarının en sivil haline bile karışma, bunun için yasaların zaten verdiği hakkın çok ötesinde düzenleme ihtiyacını duymasının başka bir gerekçesi olamaz.

Siyasi iktidar ile bağını kuran ve koruyan herkesin kendine sorması gereken soru budur.
Bu ülkede iktidarın cevaz vermediği tek bir fikir ve görsel materyal dahi insanların önüne çıkamaz.
Ağın ortasında biz varız ve ağ Edirne’den sonra bizden sorulur.

Bu ağ dünyayı bize bağlamıyor.
Bu ağ bizi sarıyor.
Ağa yakalanmışız çırpınıyoruz.
Hepimiz bir balık gibi ağın içinde kıvranıyoruz.
Bu bir rüya olmalı.
Bu bir kabus olmalı.

1 Yorum

  1. Sayin Dundar. Yazilarinizi, twiter paylasimlarinizi uzun zamandir buyuk begeniyle takip ediyorum. Ulkem adina tek uzuntum bu perspektiften cok buyuk bir kitlenin mahrum olmasidir. Konvansiyonal medya tek ses. Topluma surekli mavi hap yutturuyor(Bilirsiniz Matrix filminde mavi hapi gerceklerden kopuk hayal dunyasinda yasttiklarina yutturuyorlar. Kirmizi hapi alip sistemi cozen, ne dondugu anlayanlarin basina ise gelmeyen kalmiyor). Benim gozlemim kirmizi hapi almis gercekleri gordugunu veya gosterdigini soyleyen aydinlarda gazetecilerdede bazen mavi hapin turevlerini aldigini dusunuyorum.Belki samimi oldugunu dusunuyor ama beyninin bir katman altinda, kendisi gibi olmayana tahammulsuzluk var. Demokrasisi kendi gibi dusunenlere. Memleketin sorunuda zaten bu. Bu ulkede her zaman bi eli yagda bir eli balda ve dort ayagi uzerine dusen bir kesim disinda kalan kahir ekseriyet cok acilar cekti. Bu acilar cogu zaman ulkenin genel yoksullugu, imkansizliklarindan degil, basbayagi ezilmesinden kaynaklandi. Ama buna ragmen aci cekenlerde bile tam bir insan bilinci yok. Demokrasi anlayisinda sorunlar var. Sizi tam demokrat, bunun bedelini odeyen az sayida insan arasinda goruyorum. Umarim birgun ortalikta cok gorulen insanlarin yerini alirsiniz. Yazilarinizla fikir ve irfan hayatimizi beslediginiz, karanlik gunlerde isik oldugunuz icin basta sahsiniza, sonrada, sizinle ayni degerlerin parcasi olarak dusundugum Sayin Fehmi Koruya, bu vesileyle sukranlarimi sunarim.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz