Bu Vatanı Kime Borçluyuz? Çanakkale’de ne yaşandı?

0

Ardında bir dolu kahramanlık öyküsü bırakan bu zafer; bize artık öykü gibi geliyor. Yaşanmış anılardan biri: (Yanlış hatırlamıyorsam Çanakkale Geçilmez adlı kitapta idi.)

Kocadere köyünde büyük bir sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı, kimi Bosnalı, kimi Azerbaycanlı, kimi Adıyamanlı, kimi Gürünlü, kimi Halepli (ahh o eski Halep, vay şimdiki haline!) Çok sayıda yaralı getiriliyor. Bunlardan biri Lâpseki’nin Beybaş köyündendir ve yarası oldukça ağırdır. Zor nefes alıp vermektedir. Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır. Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.

“Ölme ihtimalim çok fazla. Ben bir pusula yazdım arkadaşıma. Ulaştırın” der. Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur: “ben… ben köylüm Lâpsekili İbrahim onbaşıdan 1 mecidiye borç aldıydım.

Kendisini göremedim. Belki ölürüm. Ölürsem söyleyin hakkını helal etsin.”

“Sen merak etme evladım” der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını eliyle okşar. Az sonra Komutanının kollarında şehit olur ve son sözü de

“Söyleyin hakkını helal etsin” olur.

Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor. Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor. Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler Komutana ulaştırılıyor. İşte yine bir künye ve yine bir pusula. Komutan gözyaşlarını silmeye daha fırsat bulamamıştır. Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine ne de gözyaşlarına engel olabilir.

Pusuladaki not: “Ben Beybaş köyünden arkadaşım Halil’e 1 mecidiye borç verdiydim. Kendisi beni göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız. Belki ben dönemem. Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim.”

Arada bir hatırlatmakta fayda vardır. Ülkede iç düşman üretmemizde üzerimize yok. Devamlı bir grupla kavgalı, devamlı bir iç örgütle düşmanız. Oysa Çanakkale örneği bizi payidâr edecek güçte örneklerle doludur. Türk askerleri kadar, “Bizi arkadan vurdular” denen Araplara, “gavur dölü” denen Rum ve Ermenilere, “Vatanı bölüyorlar” denen Kürtlere de borçluyuz bu zaferi.

Haçlı Saldırıları sırasında Araplara Arap, Çanakkale’de boğazlanan Kürtlere de Kürt denmiyordu. Batıya göre onların tümü Türktü. Ne zaman ki menfaatler ve çıkarları artık tek kültüre hakim olmaya yetmedi, parçalamaya başladılar. Arap’a Arap, Kürtlere Kürt olduğunu aşılamaya ve devlet olmaya zorladılar. Bu bölgeyi devletçiklere bölmeye ve birbirinden ayırmaya azmettiler. Başardılar. Başarıyorlar.

1. Dünya Savaşında Batılılar, bütün dünya Müslümanlarından da teşkil etmiş oldukları ordularla beraber, yine Müslüman olan bizlerle savaşmak için Çanakkale’ye saldırdıkları zaman, büyük ulusumuzun hakkıyla kazanmış oldukları zaferi, yeşil sarıklı meleklerin ordularımıza katılarak bize bu sonucu sağlamış olduklarını iddia eden bir zümre oluşmuştur.

Ne hikmetse; bu tip konuları gerçekçi ve pozitif bir zekâ ile incelediğimizde; öteki cephelerde bu yardımın yapılmamış olduğunu anlamak akıllarına bile gelmemiştir. Sarıkamış’ta donduk, Trablusgarp’ta sıcaktan kavrulduk. Binlerce şehit.

Somut bir zaferin içine soyut mistik öğeler katarak daha mı iyi hissediliyor, onu hiç anlayamıyorum. Ama bu gibi şeyler oralarda ölen askerlerimize yapılacak en büyük hakarettir benim nazarımda.

Sorgulanması gereken asıl sual de şudur: Okullar siyaha boyanırken, seçkin okullar mezun vermezken, Dersimli ile Yozgatlı, Yemenli ile Arnavut can cana şehit olup koyun koyuna yatarken, okullardan mezun olacak kimse kalmamış ve Çanakkale’de şehit düşen 250 bin civarında genç rahmete giderken, İngilizlerle koyun koyuna olan ve boğazdaki yalılarda servet biriktirenler kimlerdi?”

18 Mart 2011 tarihi itibariyle Hürriyet gazetesinde; pul kadar “Çanakkale Zaferi’nin 96’ncı yılı” haberi vardı. Yanlış anlaşılmasın, itirazım haberin pul kadar verilmesine değil. Ama solunda bu haberin iki katı büyük bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisi, altında keza iki kat büyük bir Ergenekon haberi, sağında da gazetenin “shopping fest” ilavesinin reklamı.

İşin tevafuğuna bakın, yine bir Fb-Gs derbisine denk geldi Çanakkale anmaları.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz