Mazlum’un Son Gecesi

0
Latest posts by Şükrü Gülmüş (see all)

Zaman zaman eser ve kenara bir şeyler yazardım.

Bir gün, sayısı beli olmayan yıllarımı duvarlara çentik atmadan geçirdiğim bir anda; kağıda, 

Akrep yelkovanı soktu.

Zaman yetim bir çocuk

Benim belli olmayan içerdeki ömrümde’’ demiştim.

Saatin akrebi, yelkovanı var mıydı? Vardı. İşte ben de onları hayvanlaştırdım ve

Akrep yelkovanı soktu, dedim.

Burada akrep ve yelkovan kişileşti.

Akrep akrep (hayvan) yelkovan da insan oldu mu?

Oldu.

O zaman bir de zaman ve insanı alalım.

Zaman her zamanki zaman. İnsan ise Mazlum Doğan olsun.

Öyle ya, bugün –el an- 20.Mart2023, günlerden pazartesi ve saat: 23.07.

Ben Almanya-Essen-Vogelhim’de.

Bahse konu olan zaman ve insan 1982, yer Diyarbakır Zindanı, müşahedeye bölümü, yani 35.koğuş.

Ben 1. Kat.8. hücredeyim.

Yanımda dört arkadaş daha var.

Ayın Mart, tarihin 1982’i olduğu kesin. Ancak günü ne ben, ne Mazlum biliyor. Çünkü zaman hafızamızda donmuş. Eğer gardiyanlar ‘’Falan falanca kişi veya grup, mahkemeniz var’’ derse biz o zaman günü ve saati biliriz.

X

Her zamanki gibi yattık.

Günde en az 16 saat ayakta kalıp, avazımız çıktığı kadar marş ve Atatürk İlke ve İnkılaplarını okuduğumuzda bir torba gibi yığılıyoruz beton zemine. Yatıyoruz. Mışıl mışıl. Tabi baskına uğramazsak…

Şimdi 4. Kata gidelim. 4. Kat 9. Hücrede Mazlum Doğan var.

O gece tam olarak tarih kaç, ne biz ne Mazlum biliyor.

Mazlum ve PKK’nin lider takımı, özellikle, Mazlum, Hayri ve Kemal Pir topun ağzında. Esat Oktay Yıldıran bunları ya düşürecek ya da ölümü dayatacak.

Ölmek…

İyi güzel.

Ancak özgürce ölme imkanı bile yok.

Ama aylarca Mazlum ölümü düşledi.

Peki nasıl?

Onu 1976’lardan beri tanıyan bir insan olarak; özgün düşüncemi vermeye çalışacağım.

X

Mazlum PKK’nin Ankara kadrolarından –belki de- en genç insanıydı.

Zeki, okuduğunu anlayan ve çözümler çıkaran biriydi.

Onun yıldızının parladığı an; Haki Karer’in Batman’ a gidip tutunamamasından sonra –Diyarbakır’da- arkadaşlarına ‘’Ben Batman’a gitmeye hazır ve adayım. Bana bu konuda bir şans verin’’ demesiyle başlar.

Ve Mazlum Batman’a gelir.

Kendisine Muhsin adını alır ve Batman’da çalışmaya başlar. Şansı yaver gider, taban bulur ve kadrosal gelişme elde eder. Muhsin artık ‘’Batman’ın Kekosu’’ haline gelir. Çalışmaları taktir edilir.

Yani 1976’dan 1978’lere kadar iyi bir taban ve en az 50 kadro adayı çıkarır. Mazlum bu hızla PKK’de göz girer. Öcalan’a yakınlık kurar ve MYO’nında çalışır. Kesire ve Duran’la Serxwebûn’un yöneticisi olur.

Uzatmadan..

Yakalanır.

Ki yakalanması da başlı başına bir inceleme ve anlatım konusu.

Bidon ile Firar teşebbüsü var. Başarısız olur.

Bu da yakalanma kadar enteresan bir durum.

Hasılı; yakalanması, firarının yanında içerdeki yaşamı ve en son ölümü bile başlı başına bir araştırma konusudur.

Ben sadece MAZLUM’UN SON GECESİ’ni yazacağım.

Yani ister 20’den 21 Mart’a geçiş ister 24’ten 25 Mart olsun.

Bu o kadar da önemli değil.

Ki bu konularda bana göre en iyi kaynak ve tanık. Mahmûd ŞAHİN’dir. O 24’ü 25 Mart’a geçiş, diyor.

Newroz ve üç kibrit, yakılma Newroz-Kawa Hikayesi yalan ve montajdır. 

X

Bir defa;

-Kurşuna Dizme yalan!

-Kendini Yakma Yalan!

-Kendini Asma Yalan!.

Yalan oğlu ve yalan kızı…

Mazlum’un ölümü üzerine bin bir şey söylendi, yazıldı, çizildi. Ben inandığım, gördüğüm ve tahminimi yazacağım.

Mazlum; uzun erimli ölümlere şiddetle karşıydı. Açlık Grevi ve Ölüm Oruçlarını tasvip etmiyordu. Ani ve kesin ölümleri hep söylerdi.

Bu nedenle onu ölüme götüren ONURU ve üstündeki itirafı dayatma sorunuydu. Çünkü Mazlum asla ve asla Şahin Dönmez’i tasvip etmiyordu. Şahin ‘’Beni herkes hatta Abdullah bile affeder ama asla Mazlum affetmez!’’

Mazlum kendisini affetmediği Şahin Dönmez’in durumuna düşmek ister mi? Bunu kabul eder mi?

Asla!

O nedenle kendisine Esat Oktay’ın yapılan dayatmalarına, onu düşürme ve itiraf yaptırmaya karşı kesin ölüm kararı almıştır.

Ama nasıl?

Nasıl ölecek ve nasıl kendisini öldürecek?

Benim yorumuma göre;

Mazlum bir yerden jilet buldu. Zulaladı. Son gece yatağına geçti. Bileklerini kesti ve yavaş yavaş ölüme doğru gitti. Öldü.

Sabah, karavana dağıtımında Süro (Sürmeli Çelik) 4. Kat 9.cü hücre’nin önüne geldi.

Mazlum yok. Yani battaniyeyi kafasına çekmiş ve öylece yatıyor.

Sürmeli birkaç kez;

-Mazlum abi Mazlum abi, dedikten sonra Kambur Onbaşıya seslendi.

-Komutanım…. Komutanım… Mazlum kalkmıyor…Ses vermiyor, dedi.

Kambur onbaşı adeta uçarcasına 4. Kata gitti.

Sürmeli hücresine, Kambur da idareye koştu.

İdareden onlarca gardiyan geldi.

Dördüncü katta olan diğer tutsaklara ‘’Arkaya dön!’’ komutunu verdi ve bataniye içinde idareye taşıdılar.

Daha sonra Abla Çocuğu dediğim çavuş 35. Koğuş ara boşluğundaki kaloriferler yaslanarak Mazlum’un ölüm haberini vardı.

Benim bildiğim bu.

Mazlum Doğan’ın olayına onlarca farklı anlatım var.

Ama benim açımdan Mazlum Doğan’ın ölümü bu şekilde.

Sözü; İbrahim Yersiz arkadaşımın,

‘’İnsanları ölüme götüren ne din ne ideoloji ne devrim ne de partiye bağlılıktır. İnsanları ölüme götüren ONUR’larıdır.’’

Söz onurdur, onuru çiğnetmeyeceğiz, deyip giden her insan bir abidedir.

Mazlum Doğan da bu lider kadrolardan biridir.

Selam ve devamla.

20. Mart. 2023

Saat: 23.45

Almanya-Essen- Vogelheimer

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz