Rantçı Dincilik mi, Özgürlükler mi? 

Kesinleşti. 

Dört adayla seçimlere gidiyoruz. 

Ama bana göre aday sayısı aslında üç. 

M. İnce zorlaya zorlaya sınırı geçti ama imza sayı sınırını geçmesini Ak parti il ve ilçe teşkilatlarına borçlu olduğunu herkes biliyor, kendisi de biliyordur. 

Deprem yaşandıktan sonra dans ederek iletişime geçmeye çalışma fikrini kim verdi bilmiyorum ama bu durum onun hanesine çok kötü yazılacak. 

Sinan Oğan ilk aday. 

Milliyetçi cenahtan oy alacak, muhtemelen biraz da devletçi olanlardan. 

Kalan iki aday da Cumhur ve Millet İttifaklarının adayları. 

Cumhur İttifakının adayı Başkan Erdoğan. 

İttifaka katılan Hüda Par ve Yeniden Refah gündemde. 

Hüda Parla görüşmeler bitti ve Ali İhsan Yavuz milletvekili sayıları konusunu da içeren bir açıklamayı kamuoyuyla paylaştı. 

Hüda Par Meclise girme yolunda emin adımlarla ilerliyor. 

Diğeri de Yeniden Refah. 

Partinin Gen. Bşk’nı Fatih Erbakan da bir açıklama yaptı ve açıklamasında ‘Ülkemizin 60-70 yıl sonra yeniden CHP zihniyetine teslim edilmesine vesile oldunuz’ suçlamasıyla muhatap olmak istemedik. Çünkü bu bizim bu mutabakatı sağlamayıp bir cumhurbaşkanı adayı olarak devam etmemiz halinde böyle bir ihtimal olması söz konusuydu‘dedi.

Bu suçlamayı çevresinden duyduğu kesin. Biraz olsun tarih okusaydı ve hiç olmazsa babasının siyasi tarihini okusaydı böyle bir açıklama yapmazdı. 

Çünkü rahmetli Necmeddin Erbakan 1973 seçimlerinden sonra Bülent Ecevit’in başında olduğu CHP ile koalisyon hükümeti kurmuştu. 

Okumadığı belli çünkü ‘Erbakan hocamızın çizgisini devam ettirmek demek onun savunduğu prensipleri hayata geçirmek demek‘ dediği konuşmasında Erbakan Hoca’nın CHP ile koalisyon kurarak hükümet olmasının altında savunduğu prensipler için CHP ile de koalisyon kurduğunu anlardı. 

Necmeddin Erbakan CHP’nin iktidar olduğu koalisyonda yer almıştı.  

Çünkü Erbakan hoca için kıstas belliydi. 

Çok açık ve net. 

İslam’ın getirdiği prensipler ve Hz. Peygamber’in uygulamaları. 

Hz. Peygamber Medine’de ‘Medine Vesikası’nı imzalamıştı. Medine Vesikası’na önümüzdeki günlerde ayrıntılı değineceğim. 

Şunu açıkça ifade etmek gerekiyor, Hz. Peygamber Hristiyan ve Yahudilerle yönetimde birlikte hareket etmek için sözleşme imzalıyor ve bundan bihaber olan Dindarlar Millet ittifakını suçlamaya çalışıyorlar, bu ancak cahilliktir. 

Olsun…

Hatırlayamayanlara hatırlatacağız. 

Yarım bilenlere öğreteceğiz.

Anlamayanlara da anlatacağız.

Millet İttifakı’nın adayı da Kılıçdaroğlu. 

Millet ittifakını karalama kampanyası kampanya yapanların ahlakına yakışmayacak şekilde devam ediyor, bunun için üzülüyorum. 

Neden mi üzülüyorum? 

Çünkü ortada bir yarış varsa, ve bir taraf dindarım diyorsa, yarışın ahlaklı geçmesi gerek. 

Bel altı vurarak ya da karşıdakini dini temalarla aşağı çekerek bu yarış yapılmaz. 

Eğer yapılıyorsa dindarım diyenler o inandıkları dinin ne olduğunu bilmiyorlardır. 

Yok eğer biliyoruz aslı bu diyorlarsa dindar değillerdir, orada rantçı bir dincilik vardır. Tıpkı Afganistan’daki gibi. 

Bu rantçı dincilikte her şey mubahtır. Kokain ve esrar ticareti ve kullanımı bile. Tıpkı Afganistan’da olduğu gibi. Ki veriler bunu gösteriyor çünkü Peru’da Türkiye’ye gönderilmek üzere hazırlanmış, seramiklerin arasına saklanmış tam 2 Ton Kokain ele geçirildi. 

Özgürlüklerin kısıtlanarak sözüm ona din kılıfı içinde keyfi uygulamalar olacaksa, tıpkı Afganistan’da olduğu gibi böyle bir düzlemde İslam’dan söz edilmesi çok cahilce ve akılsızca. 

Kimse kusura bakmasın bunun adı dindarlık değil, her yol mubahtır Muaviyeciliğidir. 

Kanımca seçimlerde kimsenin gündeme getirmediği bir grup seçimlere damgasını vuracak. 

Dindar, muhafazakâr ve Ak partiye oy veren ailelerin çocukları olan gençler. 

Onlar ülkenin tıpkı Afganistan gibi mi yoksa Avrupa’daki özgürlüklerin olduğu ülkeler gibi mi olacağına karar verecekler gibi geliyor bana… 

Sevgi ve Bilgiyle kalın