Sevginin Gücü

0

Çoktandır film tavsiye etmiyordum. Yaz ayları sinema için ölü aylardır. Hint sineması kimimiz için izlenilesi değildir. Zira durduk yerde, en acıklı hallerde birden dans ettiklerine aşinayız hepimiz. Duygusallıktan bir anda soyutlanırsınız. Bu defa da bolca dans var ama rahatsızlık veren boyutta değil.

Bir film düşünün ki, bu başı bozuk dünya düzeninin tümüne giydirip sevgiyi, insanlığı savunsun! Eğitimden, resmi prosedürlere, evlilikten, adalete, askeri düzene iyi bir giydirme! Çok etkileyici sorgulamaları var.
Hint sinemasının en çok izlenen filmlerinden Sevginin Gücü (Bajrangi Bhaijaan) adlı film. Konusu kısaca şöyle: Pakistanlı konuşamayan küçük Şahide’nin annesi, Hindistan’da çocuğunun tedavi edilebileceğini öğrenir. Hindistan’a gidiş yolculuğunda küçük Şahide, annesini kaybeder. Hindistan’da Şahide’ye yardım edecek olan kişi ise Bajrangi Bhaijaan müridinden olan Pavan’dır.

Küçük kız konuşamadığından dolayı kendisi hakkında hiç bir bilgi alamayan bu adam, bu küçük kıza yardım etme konusunda son derece kararlı hale gelir. Kızın ailesini bularak kızlarını teslim etmeye karar verir. Şans eseri kızın Hindistan’lı olduğunu öğrenen Bajrangi, kızı da alarak doğru Hindistan’a doğru yola çıkar.

Komedi ve dram türünü en iyi şekilde veren bu yapım, 10 üzerinden 10 puanı hak ediyor. Eleştirmenler 9 puan vermiş ayrı konu. Film 163 dakika. 1 dakikası bile yorucu değil, her dakikası izlenilesi.

Filmdeki manzaralar, çekim, renkler müthiş. Her bir sahneden onlarca fotoğraf karesi çıkabilir. Filmi izlerken serî halde bir instagram fotoları izliyorsunuz gibi duruyor. O kadar canlı ve rengarenk ki sahneler; insanın içini ısıtıyor.

Aamir Khan’ın neredeyse tüm filmlerini izlemiş biri olarak şunu söyleyebilirim, eskileri katlamış bir film. Vizyondan kalkmadan izleyin derim. Şahide rolünde oynayan dünyalar tatlısı kız beni hem gülümsetti hem ağlattı. Film boyunca belki hiç konuşmadı ama gözleri ve gülüşü herşeyi anlatıyordu. Salman Khan ilk filmlerinden olan “Andaz Apna Apna” filminde acemi idi. Şimdi gayet iyi bir oyuncu olmuş. Filmde kimi sahnelerde Bajrangi maymuna taptıkça ve hürmet ettikçe, aklıma Cem Yılmaz’ın stand-up’ında söylediği söz geliyor. ”Maymuna tapılır mı ulan? Ne isteyeceksin öbür tarafta, muz mu ?”
“Maymuna da tapsan aslolan iyiliktir” özeti bu…

Om Puri gibi tecrübeli bir oyuncu ve Kareena Kapoou Khan gibi yıldız bir oyuncu filmde onlara eşlik ediyor. Dozları çok iyi ayarlanmış, rollere çok uygun oyuncularla mükemmel bir iş çıkarılmış.

Hele küçük kızı, alın ve yiyin. Küçük kahramanımız Şahide/Munni’yi gördüğünüz zaman, Yılmaz Erdoğan’ın “yeni bir sayfada sana bakmak” şiirindeki “sana bakmak Allah’a inanmaktır” dizesi akla geliyor.

Filmin hikayesi şimdiye kadar izlediğim filmler içerisinde en iyi olanlardan birisi. Mutlaka ailece izlenmesi gereken enfes bir film.

Pakistan ve Hindistan arasında duygusal bir köprü kurulmasına vesile oldu mu bilinmez, ama dünya genelinde birbirine düşman olan devletlere bu yapımlar izletilse en azından sevgi kıvılcımlarına neden olacağı kanaatindeyim. Zira “nefreti yaymak kolaydır ama sevgi emek ister, muhabbet ister, zahmet ister.” Filmin sonunda kendinizi tutamayacaksınız. İşte o vakit sevginin gücüne şahit olacak, kanatlanacaksınız.

(Hint-Pakistan düşmanlığının bizdeki karşılığı belki Türk-Yunan düşmanlığı olabilir ama bunlardaki kadar da uç milliyetçilik tarzında değildir. Bu arada önümüzdeki ay vizyona Türk ve Yunan askerleri ve aşklarını konu edinen bir film gireceğini buradan belirteyim. Filmin nelere vesile olacağına hep beraber şahit olacağız.)

Filmde iyi insanların hala yok olmadıklarını, insanların içinde hala yeşermeye dair tohumlar olduğunu göreceksiniz. Doğru insanların her ülkede olabileceğini anlatmaya çalışmış film. Muhteşem bir hikaye. Bu kadar saf, sıcacık, şeker ötesi, minnak, sevgi dolu, cici, ballı kaymaklı bir anlatım…

Güldürürken ağlatan, ağlatırken acıtan, acıtırken düşündüren çok sağlam bir film.

Güven ve gerçek sevgi her şeyin üstündedir. Güven ve gerçek sevgi; dilden, dinden ve ırktan bağımsızdır. Güven ve sevgi sadece insan olmakla ilgilidir.

Filmdeki şarkıların sözleri de güzel:
“Kalbimdeki dert sen isen deva istemiyorum.” 
“Sonu nasıl biterse bitsin başlangıcı sen ol istiyorum.”
 “Ben senin sesinim, sen benim kelimelerim.”
“Sen kalp atışımsın, bense kalp.”

Hem tebessüm edip hem ağlayacağınız ezber bozan, Bollywood filmlerinden, kaçırmayın…

Ülkeler, milletler, dinler, mezhepler… hakkında bir hayat dersi. Unutulmaması gereken şu, dünyada 500.000 civarı Tanrıya inanılıyor ve her inanan kendi Tanrısının tek doğru Tanrı olduğunu düşünüyor.

Bollywood, son filmlerde din üzerinden baya bir eleştiri yapıyor. Bu tarz eleştiriler bizde olsa ne olur düşünemiyorum.

Uzayda sonsuza limitlenen taşlardan sadece biri olan dünya yer küresinde, insanlar arasına sınırları çeken çitler ve duvarlar değil maalesef insanların kafalarındaki düşüncelerdir. Mottomuz neydi? “Nefreti yaymak kolaydır. Ama sevgi öyle değil, herkesin istemesi gerekiyor.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz