Toplumsal cinsiyet kalıplarından kurtulalım

0
Rabia Güner

Toplumsal cinsiyet kalıpları kültürün inşa ettiği yargılardır. ”Erkek dediğin…”, ”kadın dediğin…” diyerek hepimize görünmez duvarlar örür. İnsanların üzerinde bir yüktür adeta…

Kız çocuğu hanım hanımcık olur, erkek çocuk ağlamaz, der. Bu sebeple karakter olarak kadını ve erkeği ele aldığımızda şunu görürüz: Kadınlar ”kibar, kırılgan, duygusal, dırdırcı ve dedikoducudur”, erkekler ise ”girişken, cesur, rekabetçi, kılıbık ve kabadır.” Fiziksel özelliklerine baktığımızda kadınlar ”zayıf, bakımlı ve zariftir”, erkekler ise ”güçlü, bakımsız ve kaba sabadır.”

Rol ve sorumluluklarına baktığımızda kadınlar ”evde eş ya da annedir, ev işlerinden sorumludur ve ailenin bakımını sağlar”, erkekler ise ”kamusal alanda aileyi ve evi geçindirir, kural koyar, karar verir ve aileyi korur.” Meslek olarak baktığımızda kadınlar ”çocuk bakıcısı, hemşire, hostes ve öğretmen”, erkekler ise ”mühendis, pilot, tamirci, teknisyen ve yargıç” gibi işlerdedir.

Tüm bunlar toplumsal cinsiyet kalıplarıdır ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmadığının işaretidir. Bu yargılar insanlarının hayallerinin, hedeflerinin önüne geçen engellerdir. Özellikle kadınlar açısından son derece sorunlu bir alandır. Bu yargılar yüzünden insanlar kendilerine istemedikleri sınırlar çizmekte, özgürlüklerini istemedikleri alanlarda daraltmaktadır. Bu yargılar yüzünden insanlar istedikleri mesleklerde çalışamamakta, cinsiyeti sebebiyle kadınlar işlerinde yükselemektedir. Bedenler beğenilmemekte ve dışlanma yaşanmaktadır.

Ne yapılabilir?

”Ağaç yaşken eğilir.” Bu yüzden de öncelikle çocuklar bu konuda bilinçlendirilmelidir. Medyada var olan şeyler hakkında çocuklarla konuşulmalı ve çocuklar bu gördükleri ile başbaşa bırakmamalıdır çünkü çocuklar genelde gördüklerini doğru kabul eder. Akıl süzgeçleri bir yetişkin kadar tecrübeli değildir.

Cinsiyeti bir davranışın bahanesi olarak kullanmamalıyız. Çocuklar bir nevi ailesinin aynası gibidir. Anne ve babanın davranışlarını sorgulamadan edinebilirler çünkü bu noktada aile çocuğa rol modeldir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu noktada bilinçlendirilmesi çok önemlidir. Çocuklar genelde örnek almaya meyillidir.

Toplumsal cinsiyet beklentilerinin tuzağına düşmemek gerekir. Toplum bunu bekliyor değil, siz ne istiyorsunuz, önemli olan budur. Beklentiler hiçbir zaman bitmez ve genelde tam anlamıyla da karşılanmaz. O yüzden toplum için değil önce kendiniz için yaşamalısınız. Eğer içinizden ağlamak geliyorsa, bu konuda sizi kimsenin durdurmasına izin vermemelisiniz çünkü ”herkes ağlar.” Eğer bir kadınsanız ve arabalara ilginiz varsa neden tamirci olmuyorsunuz? İstediğiniz mesleği seçmek sizin elinizde olmalı. Bu yüzden de bu kalıplarla herkesin mücadele etmesi gerekir.

Dil de bu noktada çok önemlidir. Adam olmak değil, insan olmak doğru bir kullanımdır. Adam gibi değil, doğru düzgün demeliyiz. Adam olana değil, insan olana diyerek cümle kurmalıyız. Baba evi değil, aile evi olduğunu unutmamalıyız. Erkek sözü dememeliyiz çünkü sözün de cinsiyeti yoktur.

Kaynakça:

https://slideplayer.biz.tr/slide/11175309/

https://hthayat.haberturk.com/toplumsal-cinsiyete-duyarli-iletisim-1076033

https://slideplayer.biz.tr/slide/2985761/

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz