Veysi Dündar’dan Haftanın Portresi: Hayri Kozanoğlu

0
Bize Ekonomiye Giriş Anlatıyor, İyi Dinleyin

Hayri Kozanoğlu için edilecek kelam çok idi. Birgün’de 10 maddede ekonominin MR’ını çekip Tomo’sunu kenara koyduğu yazıyı gördüğümde, bu haftanın portresi için ondan ötesini hayal edemedim.

ODTÜ’nün kurulduğu sene dünyaya gelen bir ODTÜ’lü olarak ODTÜ’nün ve aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin ona bahşettiği imkan ve şansı kuruşu kuruşuna geri ödemenin telaşıdır Hayri Kozanoğlu’nu ayrıştıran.

Ertuğrul Kürkçü’nün HDP için zikrettiği veciz ifadesi ile ÖDP’nin “temsil ettiğinden daha üst bir arzu nesnesi” haline dönüştüğü yılların hemen ertesinde bayrağı devralmıştır.

Kadim dostum Ufuk Uras’tan aldığı miras için “nerede bırakmıştınız?” diyerek devamlılık silsilesine olan saygısında kusur etmeyen bir hali beyan ederek ortaya koyduğu nezaketli yaklaşımdan koşullar ne olursa olsun feragat etmeyen bir duruş onunkisi.

Türkiye’nin tam merkezini ve idealini teşkil eden okumuş aydın kesimin sendikaların, sivil örgütlerin apatikliğinde el yordamı ile de olsa bulduğu çözümdü ÖDP.

Kesif oylara talip olan ve geçmişteki sağ partilerin ideolojisiyle solcuların tabanından oy devşiren AKP’nin 12 Eylül anayasasının barajlı düzenine olan aşkı, 16 senelik iktidar serüveninde bu oluşumların üzerinde koca bir gölge gibi durmasının imkan vermediği meclis temsiliyeti eksikliğine rağmen ÖDP’nin o kurucu enerjisinde hiç bir eksiklik olmadı.

“Sen doğru dur, eğri cezasını bulur” atalar deyiminin ete kemiğe bürünmüş hali idi ÖDP’nin söylemleri. Bugün haksız biçimde merkezlerde HDP’ye oy kaymasını acaip nedenlere bağlayanlar önce kendi seçim barajlarından duymaları gereken utanç ile yüzleşsinler.

Sn. Kozanoğlu’nu ÖDP ile ya da oradaki Genel Başkanlık süreci ile sınırlamak ve anmak eksik bir bakış olacaktır.

Aslında onu en iyi tarif edecek olan bir taraftan ÖDP gibi doğruları söyleyen ama duyuramayan bir oluşum içinde Sisyphos misali her gün koca bir kayayı dağın en tepesine çıkarma şiarı olsa gerek.

Mitolojinin bu yiğit kahramanına nazire yapan bir irade olarak Hayri Kozanoğlu, Türkiye’nin belki de en sağlam geleneği olan iyi iktisatçı yetiştirme kapasitesine olan inancı ile de ayakta duruyor ve ışığını yayıyor.

Her türlü ekonomik mugalata ve söyleme rağmen Turgay Ciner’in Bloomberg-tv’si bile yeterince yandaş bulunamadığı için, üzerine havuz tipi ekonomi tv’sinin kuma getirildiği bir dönemdeyiz.

Ağızlarını açınca, yapışkanlık, difüzyon endeksi, borsa tarafı, yapısal reform, tüketici güveni,
Asya/Avrupa/Çin/Amerika tarafı gibi sadece sade suya tirit her manaya gelen kendi kendini açıklamaktan gayrı faydası bulunmayan boş sözden başka kurşunu olmayan Bloomberg ahalisi dahi, iktidar çevrelerinde makbul karşılanmıyor.

Havuza zevkle atlayanlar ve burunlarına mandal takıp çoluk çocuk nafakası için havuzda yüzmeye devam edenlere inat Hayri Kozanoğlu iktisada giriş derslerini kesmemektedir.

Bugün için hazırladığımız yazıda öngördüğümüz bu iktisada giriş mottosu ile bire bir tevafuk eden Econ101 kitabı örneği de aslında naçizane bir kesişim kümemiz olarak Hayri beyle bizi birleştirdi.

Bizim cılız ve mütevazi iktisat bilgimiz ancak bu işin girişinde hata var gerçeğini öngörmeye yetiyor. Gelişme ve sonuç ise gördüğümüz kadar kötü.

Hayri Kozanoğlu’nu hiç tanımasanız da sadece girişte zikrettiğimiz yazının 10 maddelik çelişki şablonunu ülkenin üstüne tatbik etmeniz değerini algılamanız için kifayet eder.

İktidarın imtina ettiği bu basit kurallara riayetin acı sonuçlarını hep beraber yaşamaktayız.

Aynı hataları aynı şekilde yapmaya devam etmek esasen bilgisizliğin tezahürüdür.

Bilginin bize gökten inmediğini, ancak deneyim ve geçmiş birikimin bir sonucu olduğunu algılamakta Hayri Kozanoğlu’na olan ihtiyaç fevkaladenin fevkinde.

Sadun Aren’den Lipsey-Steiner’a kadar tüm ekonomi hocalarından imbiklediğini bize sunmaktaki cömertliği ile, kendisine olan ihtiyacımız azalmadan berdevam.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz