Mail: Rbiagner1@gmail.com
Instagram: Rbia.gnr
- Her gün neden domates yemelisiniz? - 29 Nisan 2023
- İnsanların bekarlığı tercih etmesinin sebepleri! - 29 Nisan 2023
- Ruh sağlığını olumsuz anlamda etkiliyor! - 29 Nisan 2023
Mary Shelley, ünlü İngiliz yazardır. Yazar, hayatı boyunca filozof anne ve babadan, şair eşine kadar büyük sanatçılardan ve düşünürlerden etkilenmiştir. Kendisi ”bilim kurgunun annesi” olarak da tanınıyor… İşte Mary Shelley hakkında 5 gerçek!
Mary Shelley’nin annesi feminist bir yazardır
Mary Shelley, ailesindeki ilk hırslı kadın değildi. Annesi, 1792’de ”The Vindication of the Rights of Woman” adlı kitabı yayınlayan öncü yazar, düşünür ve aktivist Mary Wollstonecraft’tı. (Mary’nin babası William Godwin de saygın bir siyasi düşünürdü.) Wollstonecraft, doğumdan günler sonra enfeksiyondan öldü. Mary 1827’de şöyle yazdı: “Annemin hatırası her zaman hayatımın gururu ve sevinci olmuştur.”
Onun çocukluk evi bazı önemli misafirleri ağırladı
Filozofların soyundan gelen Shelley, zengin ve alışılmamış bir eğitim aldı. William Godwin seçkin sosyal çevrelere mensuptu ve birçok önemli sanatçı, bilim insanı ve politikacıyı evine kabul ederdi. Şair Samuel Taylor Coleridge, eski ABD Başkan yardımcısı Aaron Burr ve Charles Darwin’in büyükbabası Erasmus Darwin, Shelley’nin çocukken yollarının kesiştiği entelektüellerden sadece birkaçıdır.
Çocuklarından sadece biri hayatta kaldı
Shelley, Frankenstein fikrini 18 yaşındayken tasarladığında; zaten bir kez doğum yapmıştı. Bir kızı olan Percy Shelley ile sahip olduğu ilk çocuğu, doğumundan sonraki haftalar içinde öldü. Shelley günlüğünde; “küçük bebeğimin yeniden canlandığını, havanın sadece soğuk olduğunu, ateşin yanında ovuşturduğumuzu ve yaşadığını, uyandığımı ve hiç bebek bulamadığımı hayal ettim” diye yazdı.
Reenkarnasyon olasılığı, ilk romanında daha derinlemesine araştıracağı bir fikirdi. Sonraki iki çocuğu William ve Clara, onlar küçükken öldü. Percy Florence, Percy ve Mary Shelley’nin dördüncü çocuğu ve yetişkinliğe kadar hayatta kalan tek kişiydi.
En ünlü ikinci kitabı kıyametle ilgili bir salgın romandır
Mary Shelley, Frankenstein ile kendisi için yüksek bir çıta yakaladı. 1826 tarihli The Last Man, bilim kurgu öncülü kisvesi altında yeni temaları da yansıtıyor. Distopik hikayede; 21. yüzyıl dünyası gizemli bir vebanın insafına kalmıştır ve insanlık yok olmanın eşiğindedir. Frankenstein’ın aksine The Last Man, yaşı için çığır açıcı olarak değerlendirilmedi.
“İnsanlığın sonu” romanları, yayınlandıkları zaman pratik olarak klişeydi ve eleştirmenler onu reddettiler. Kitap 20. yüzyılın ortalarına kadar bir yeniden değerlendirme almadı. Valperga, The Fortunes of Perkin Warbeck, Lodore ve Falkner’ı içeren Shelley’nin Frankenstein sonrası romanlarının tümü arasında, ”Son Adam” bugün en çok okunan ve incelenen romandır.
Ölen kocasından alışılmadık bir hatıra sakladı
Mary Shelley’nin orijinal gotik kadın olduğuna dair herhangi bir şüpheniz varsa, merhum kocasının kalıntılarına yaptığı muamele sizi ikna edecektir. Percy Shelley, 1822’de 29 yaşındayken bir deniz kazasında boğuldu ve vücudu yakıldığında, bazılarının kalbi olduğuna inanılan bir organı yakmayı reddetti.
Bugün uzmanlar, daha önceki bir tüberküloz vakası sırasında kireçlendiğinden şüpheleniyorlar. Mary yok edilemez organla baş başaydı ve onu bir cesedi yeniden canlandırmak için kullanmak yerine hatıra olarak taşıdı. 1851’de beyin tümöründen ölümünün ardından, masasında Percy Shelley’nin şiiri Adonais’in sayfalarına sarılı kalp bulundu.
Kaynakça:
