Yalan Çukuru!

0
Rabia Güner

Teknolojinin faydalarının yanı sıra, sayısız zararları da mevcut… Bunlardan biri de yalan, yanlış, hatalı, eksik ya da manipüle edici bilgilerin hızla dolaşıma sokulması. Sosyal medyada ortaya çıkan herhangi bir bilgi saniyeler içinde birçok kullanıcıya ulaşıyor. Üstelik bu kullanıcılar arasında çocuklar ve gençler de var. 

Hayretler içinde okuduğunuz bir haberin ertesi gün yalan olduğunu öğrenebiliyorsunuz. 

Severek kullandığınız ve faydalı olduğu yazılan bir karışımın aylar sonra sağlıksız olduğunu görebiliyorsunuz.

En verimli saatler olduğu söylenen saatlerde uyurken aslında ne kadar büyük bir hata yaptığınızı zamanla anlayabiliyorsunuz. 

Bu bilgiler çoğu zaman da haberlerden oluşuyor!

Bu haberlerin içinde sağlık haberleri de mevcut ve örneğin hamile bir kadın da bu haberleri okuyor. Neye inanıp, neye inanmamamız gerektiği üzerine kafa yormamız gereken bir çağdayız. Gerçekler açık, net ve şeffaf değil. Aksine çarpıtılmış şekilde ortaya koyulabiliyor. 

Bu yönüyle sosyal medya o kadar güvensiz ve tehlikeli bir ortam ki. Yalan bir bilgi, kaos çıkarabilecek güce sahip. Çünkü kullanıcılar çoğu zaman önlerine gelen bilgilerin doğru olduğunu kabul ediyor. Fakat durum tam tersi olabiliyor. Bu yüzden de medya okuryazarı olmak, bir haberi teyit etmeden doğru saymamak ve farklı kaynaklarla karşılaştırmak mühim meseleler haline geliyor. Bu sebeple de bu konunun eğitime dahil edilmesi ve daha çocukken öğretilmesi bilinçli insanlar yetiştirme noktasında önem arz ediyor. Çocukların yanı sıra ebeveynlere de bu konuda seminerler, kurslar ya da konferanslar verilmesi gerekiyor.  

Bu önlemlerin hepsinin en kısa zamanda alınması şart. Durum ciddi çünkü bu bilgiler birçok şekilde karşımıza çıkabiliyor. Örneğin parodi amaçlı yapılmış ve dolaşıma sokulmuş bir bilgi bazı kullanıcılar tarafından doğru kabul edilebiliyor. Bu tür paylaşımların amacı eğlence ya da alaya almadır. Fakat kullanıcıları yanıltma payı da oldukça yüksektir.

Bunun yanı sıra bir bilgi kasti olarak çarpıtılarak tam tersi şekilde de verilebilir. Var olan gerçek tamamen saptırılır ve ortaya yanlış bir bilgi koyulur. Bu tür bilgilerde kullanıcılar olayın tamamını göremeyip, var olan küçük resimle aldatılmış olur. Bunu siyasi ya da politik olaylarda görebiliyoruz. Gerçeğin doğasını bozarak insanları kutuplaştırıyorlar! 

Bir kişi ya da kurumun sahte hesapları oluşturularak insanlar kandırılabilir. Bunu magazin haberlerinde görebiliriz. Bir ünlünün sahte bir profili oluşturularak insanlara yanlış bilgiler verilebiliyor. 

İnsanlar direkt manipüle edilebilir çünkü bir bilgi eksik, yanlış ya da hatalı verilebilir. Bunlar bazen bilinçsiz, bazen de bilinçli olarak yapılabilir. Bir haberin fotoğrafı farklı bir haberden alınmış ya da bir videoya çok başka bir olay yazılmış olabilir. 

Gün içinde farkında olarak ya da olmayarak o kadar çok böyle bilgilere maruz kalıyoruz ki!

Önümüze gelen her bilgiyi sorgulamadan ya da eleştirmeden doğru kabul etmememiz gerektiğini her geçen gün daha iyi anlıyoruz. 

Özellikle salgın zamanı bu tehlikenin daha net farkına vardık. Çünkü sosyal medyada dolaşıma sokulan yalan bilgiler, bilimin dahi önüne geçti! O yüzden bu bilgi düzensizliğini anlamak o kadar kolay değil ama en azından farkında olmak zorundayız. Daha önce de değindiğim gibi bir haberi başka kaynaklar ile karşılaştırmadan doğruluğuna inanmamalıyız. Eğer bunu yaparsanız a kaynağı ile b kaynağının bir haberi ne kadar farklı şekilde ele alabileceğini görebilirsiniz. O yüzden her kaynağın güvenilirliğini de sorgulamamız gerekiyor.

Kaynak kim? Bilgi diğer kaynaklarda nasıl verilmiş? Tarih, yer ve saat bilgisi doğru mu?

Emin olmadan hiçbir bilgiyi de paylaşmamalıyız çünkü biz de farkında olmadan bazı istemeyeceğimiz durumların parçası olabiliriz. 

İnsanların bakış açılarının da bu haberlerde ya da bilgilerde oldukça etkili olduğunu da göz ardı etmemeliyiz. Sonuç olarak kim nereden bakarsa onu görüyor. Örneğin kampüste bir grup öğrenci ile polisin karşı karşıya geldiğini düşünelim. Polisin tarafında duran bir gazeteci bu olaya ‘’Öğrenciler polise saldırdı’’ şeklinde verirken diğer tarafta bulunan bir gazeteci de ‘’Polis öğrencilere saldırdı’’ şeklinde verebilir. 

İddialı başlıklar konusunda da çok dikkatli olmalıyız. Mucizevi doktor gibi! Hastalıklara son! Akıl almaz çare! Müthiş buluş! Hiçbir şey abartıldığı gibi değildir. 

O yüzden biz bilinçli kullanıcılar ve okuyucular olarak, var olan her bilginin doğru olmadığını unutmamalıyız. Bu şekilde gazeteler ve sosyal medya araçları zamanımızdan çalarak bizi yanıltmanın ekmeğini yiyor! Onlara prim vermemek de bize düşüyor. Bu şekilde seçimler, ekonomi ve sağlık gibi önemli alanlar yalanın pençesi altında kalıyor. Birileri kendi emelleri ve çıkarları uğruna insanları bilerek kandırıyor! Daha çok tık almak, daha çok takip edilmek, seçim kazanmak gibi birçok amaç uğruna insanlar farklı noktalarda zarara uğratılıyor. Bize de ne yazık ki bununla mücadele etmek düşüyor.

Eleştirmeden, sorgulamadan inanmayan güzel insanlara… 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz